Meme Kanseri

[nscckts]

Meme kanserinin belki de en önemli belirtisi ele gelecek boyutta, kenarları düzensiz kitleler. 20 yaşından sonra her kadın düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yaparak, yılda bir kez de uzman hekime giderek meme yapısında herhangi bir değişiklik olup olmadığını kontrol etmeli. 40 yaşından sonra da iki yılda bir kez mamografi çektirmek gerekiyor.

Meme ucunda meydana gelen çekilme, çökme, soyulma, kabuklanma gibi beklenmedik değişikler de meme kanseri belirtileri arasında yer alıyor. Böyle farklılıklar gördüğünüz takdirde hemen bir uzmana başvurmalısınız.

Söz konusu meme kanseri belirtileri olunca memenizde meydana gelen bütün garipliklerden şüphelenmelisiniz. Ancak bu gariplikler her zaman meme kanseri olacağınız anlamına gelmez, başka nedenlerle de meydana gelebilir. Korkup panik yapmadan önce işin uzmanına danışmalısınız. Örneğin meme akıntısı da tehlikeli belirtilerden biri. Memenizi sıkmamanıza rağmen kanlı veya şeffaf bir akıntı geliyorsa bir an önce doktora gitmenizde fayda var.

Memelerdeki orantısız büyüme ve şekil farklılıkları da uzmanların altını önemle çizdiği meme kanseri belirtileri arasında sayılıyor. Düzenli aralıklarla kendinizi ayna karşısında kontrol etmeyi sakın unutmayın!

Meme derisindeki pürüzler ve çukurlaşma da önemli belirtilerden. Kendi kendinize kolayca fark edebileceğiniz bu belirtileri ciddiye alın ve nedenini öğrenmek için doktora başvurmaktan sakın çekinmeyin. Meme kanseri günümüzde her ne kadar çok yaygın olsa da tedavisi mümkün. Hatta kanser ilk zamanlarında teşhis edilebilirse ameliyat olmadan, sadece ilaç tedavisiyle kanseri atlatabilirsiniz.

Meme kanserine yaş ilerledikçe daha sık rastlansa da günümüzde maalesef 35 yaşın altındaki kadınlarda da sıklıkla meme kanseri görülebiliyor. Mamografi çektiren kadınların yaş ortalamasının 49’dan 40’a inmesi de bunun bir kanıtı...

Memede bulunan her kist, kansere dönüşecektir diye bir şey yok. Memede yerleşmiş kistlerin yüzde 90’ı, içi sıvıyla dolmuş basit keselerden ibaret. Bu durumda bu kistlerin yıllık kontrollerle takip altına alınması gerekiyor. Bu kistler bazen kendiliğinden yok oluyor, gerektiğindeyse basit operasyonlarla alınıyor.

Her kanser türü aynı değildir. Özellikle erken teşhis konulan meme kanseri vakalarında meme alınmasına varmadan, kitlenin alındığı kısa operasyonlar ve ilaç koruması takviyesiyle hastalık sonlandırılıyor.

İdeal Kilonuzu Koruyun

Sağlıklı bir bünyenin en temel öğesi kilo faktörü. İdeal kiloya sahip kadınlar ileriki yaşlarda meme kanseri başta olmak üzere rahim ve yumurtalık kanserine karşı kendilerini daha iyi koruyabiliyorlar. Aşırı kilolu olma hali kandaki cinsiyet hormonları, insülin ve büyüme hormonlarını olumsuz etkiliyor. Bütün bu faktörler de bu tip kanser hastalıklarında büyük oranda risk oluşturuyor.

Hayat bazen sizi istenmeyen olaylarla da karşılaştırabilir. Yaşınız ilerledikçe kanser gibi beklenmeyen ve çoğu zaman aniden ortaya çıkan rahatsızlıklarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Böyle zamanlarda sevdiklerinizin desteğiyle birlikte en büyük yardımcınız doktorunuz olacak.

Özellikle Bu Besinlere Ağırlık Verin

Sağlıklı ve dengeli beslenme birçok hastalıkta olduğu gibi kanser hastalığında da önemli bir faktör. İşte kansere karşı koruyucu besinlerden birkaçı…

Yeşil Çay: İçerdiği polifenoller sayesinde meme kanserinden koruyucu özellik gösteriyor.

Balık: İçerdiği omega-3 yağ asidi, EPA sayesinde kanser risk oluşumunu azaltıyor.

Turpgiller, Brokoli, Brüksel Lahanası: İçerdikleri isotiyosiyanat sayesinde özellikle menopoz sonrasındaki kadınlarda östrojen metabolizması üzerinde etki yaparak meme kanseri riskini düşürüyor.

Havuç, Karnabahar, Kabak: Yapılarında bulunan lignan, özellikle menopoz sonrasındaki kadınlarda östrojen metabolizması üzerinde etki yaparak meme kanseri riskini düşürüyor.

Süt ve Süt ürünleri: Kalsiyum ile beslenen kadınlarda meme kanseri riski düşüyor.

Sporu Hayatınızdan Eksik Etmeyin

Günde en az 30 dakika spor yapma alışkanlığını kazanmak, sizi ruhen ve bedenen genç tutacaktır. Düzenli spor, kilo kontrolünü sağlarken aynı zamanda risk faktörü olan yüksek östrojen düzeyini de dengeler. Bağışıklık sistemini de oldukça güçlendiren bu etmen, düzenli olarak yapıldığında özellikle meme kanseri açısından oldukça koruyucu olur.

Zararlı Alışkanlıklara Karşı Duvar Örün

Zararı kendi ambalajında dahi bize göz kırpan kötü alışkanlıklarınızdan uzak durun. Meme kanseri dahil olmak üzere birçok kanser türünün en büyük düşmanlarından ikisi sigara ve alkoldür. Yapılan bilimsel çalışmalarda, alkolün aşırı kullanımının östrojen metabolizmasını etkilediği ve risk faktörü olan östrojenin kandaki düzeyini yükselttiği tespit edilmiştir.


Stresin Esiri Olmayın

Psikolojik gerilimler de çoğu zaman kanserin tetikleyicisi olabiliyor. Batı tarzı yaşamın vazgeçilmezi olan bu kavram, bağışıklık sistemini de bozarak birçok hastalıkla birlikte kadınlarda özellikle meme kanserinin tetikleyicisi oluyor. Stres, hayatın önemli bir parçası ama bundan korunmak adına kendinizi dinleyebilir, psikolojik olarak toparlanabilmek için terapilere katılabilirsiniz…

Kanser Tarama Programlarını Atlamayın

Doktorların da üzerinde hassasiyetle durduğu bir diğer önemli nokta ise erken teşhis! Yıllık ya da 3 yılda bir yapılması tavsiye edilen, vücudunuz için kurtarıcı alarm olan birçok tarama testi mevcut. PAP smear testi, mamografi veya ultrasonografi gibi tarama testleri kadın kanserlerinin teşhisinde oldukça önemli yer tutuyor. Düzenli kontrollerinizi yaptırarak, kendinizi daha zor süreçlerden kurtarabilirsiniz.

[nscckts]

Meme kanserinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamak için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurabiliriz:

Genetik faktörler: Aile geçmişi, meme kanseri riskini etkileyebilir. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli genetik mutasyonlar meme kanseri riskini artırabilir. Ayrıca aile geçmişinde meme kanseri öyküsü olan kişilerde risk daha yüksek olabilir.
Hormonal değişiklikler: Hormonal faktörler meme kanseri riskini etkileyebilir. Özellikle uzun süreli hormon tedavisi veya erken yaşta başlayan adet döngüsü (menarş) ve geç menopoz gibi hormonal değişiklikler riski artırabilir.
Yaş: Yaş, meme kanseri riski açısından önemlidir. Genellikle yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar.
Çevresel faktörler: Bazı çevresel faktörler meme kanseri riskini artırabilir. Örneğin, aşırı alkol tüketimi, obezite, radyasyona maruz kalma ve hormonlu gıdaların tüketimi risk faktörleri arasında sayılabilir.
Kişisel sağlık geçmişi: Daha önce meme kanseri veya başka kanser türleri geçirmiş olan kişilerde tekrar meme kanseri riski artabilir.
Hormon tedavisi: Bazı hormonal tedaviler, özellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınlar için kullanılan hormon replasman tedavisi, meme kanseri riskini artırabilir.
Meme kanseri, çeşitli alt tiplere ve evrelere sahip olabilir, bu nedenle teşhis ve tedavi süreçleri kişiye özgüdür. Erken teşhis ve tedavi, meme kanseriyle başa çıkmada önemlidir. Bu nedenle, düzenli meme muayeneleri, mamografi taramaları ve risk faktörlerini belirlemeli ve doktorunuzla iletişimde olmalısınız. Meme kanseri teşhisi konulduğunda, tedavi seçenekleri cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi veya hedefe yönelik tedavileri içerebilir. Tedavi, kanserin türüne, evresine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir.

[nscckts]

Meme kanseri belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazen hiçbir belirti olmayabilir. Ancak, meme kanserinin erken teşhisi için dikkat edilmesi gereken belirtiler şunlardır:

Göğüste kitlenin hissedilmesi: En sık görülen belirti, göğüs dokusunda hissedilen veya elle muayenede fark edilen bir kitledir. Bu kitle sert veya yumuşak olabilir ve deri altında hareket edebilir.
Göğüs ağrısı veya hassasiyet: Göğüslerde ağrı, rahatsızlık veya hassasiyet hissi olabilir.
Meme cildinde değişiklikler: Meme cildinde kızarıklık, şişlik, pullanma veya kabuklanma gibi değişiklikler olabilir.
Meme başında değişiklikler: Meme başının şekil, boyut veya renginde değişiklikler fark edilebilir. Meme başı akıntısı (kanlı veya renksiz) da meme kanseri belirtisi olabilir.
Göğüs dokusunun değişmesi: Göğüs dokusunda şekil, boyut veya simetri değişiklikleri fark edilebilir.
Meme derisinde portakal kabuğu görünümü: Meme cildinin yüzeyinde portakal kabuğu gibi görünen çukurlar veya kabarcıklar oluşabilir.
Lenf bezlerinde şişme: Meme kanseri lenf düğümlerine yayılabilir ve bu durumda koltuk altı veya boyun bölgesindeki lenf bezlerinde şişme fark edilebilir.
Unutmayın ki bu belirtiler her zaman meme kanseri anlamına gelmez. Ancak, bu belirtileri fark ederseniz, hemen bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmelisiniz. Erken teşhis meme kanseri tedavisinin başarısını artırabilir. Ayrıca, düzenli meme muayeneleri ve mamografi taramaları, meme kanserinin erken teşhisinde önemli bir rol oynar.

[nscckts]

Beslenme, meme kanseri riskini etkileyebilecek önemli bir faktördür. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, meme kanseri riskini azaltmak veya tedavi sürecinde destekleyici olmak açısından önemlidir. İşte meme kanseri ve beslenme arasındaki bazı bağlantılar ve öneriler:

Sağlıklı bir diyet: Çeşitli besinleri içeren dengeli bir diyet, meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Sebze, meyve, tam tahıllar, protein kaynakları (örneğin, tavuk, balık, kuru baklagiller), sağlıklı yağlar ve süt ürünleri gibi besinleri içeren zengin bir diyet tercih edilmelidir.
Meyve ve sebzeler: Özellikle meyve ve sebzelerin yeterli miktarda tüketimi, içerdikleri antioksidanlar ve diğer besin maddeleri nedeniyle meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Renkli meyve ve sebzeler, özellikle antioksidan açısından zengin olanlar (örneğin, lahana, brokoli, havuç, biber, domates) tercih edilmelidir.
Lifli gıdalar: Tam tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi lifli gıdalar, sindirimi düzenler ve aynı zamanda meme kanseri riskini azaltmada yardımcı olabilir.
Kırmızı et ve işlenmiş etlerin sınırlanması: Bazı çalışmalar, yüksek miktarda kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin meme kanseri riskini artırabileceğini göstermiştir. Bu nedenle, bu tür gıdaların tüketimini azaltmak veya sınırlamak önemlidir.
Alkol tüketimi: Alkol tüketiminin meme kanseri riskini artırabileceği gösterilmiştir. Dolayısıyla, alkol tüketimini mümkünse sınırlamak veya kaçınmak önerilir.
Aşırı kilodan kaçınma: Fazla kilolu olmak veya obezite, meme kanseri riskini artırabilir. Sağlıklı bir kiloda kalmak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak önemlidir.
Unutulmamalıdır ki beslenme tek başına meme kanseri riskini tamamen ortadan kaldırmaz. Ancak sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı seçimleri, meme kanseri riskini azaltmaya ve tedavi sürecinde iyileşmeyi desteklemeye yardımcı olabilir. Meme kanseri riski ve beslenme konusunda özel sağlık durumunuza ve ihtiyaçlarınıza uygun öneriler için bir beslenme uzmanından destek almanız önemlidir.