Bir şey yapmak istemediğinde...

[nscckts]

Bugün burada yer alıyorsan birkaç şey olmuş olacaktır. Muhtemelen dünyanı daralmış ve kendini gergin hissediyor olabilirsin. Bir şey yapmak için hiç motivasyonunun kalmadığını hissettiğinde isteyeceğin son şey başını döndüren dolambaçlı öğütler olacaktır.

Bunu mümkün olan en iyi şekilde ele almak için seni doğru yönlendirecek birkaç öneriyle kapını çalmak istedim. Bu şekilde hissetmenin büyük bir sorun olmadığını bilmelisin. Ne kadar kıdemli, önemli veya ünlü olursak olalım, zaman zaman hepimizin motivasyonunun kırılması söz konusu olabilecektir.

[nscckts]

İç eleştirmeni uzaklaştırmalısın
Herhangi bir motivasyona sahip olmadığını anladığından andan itibaren yani “hiçbir şey yapmak istemiyorum” dediğin andan itibaren yapman gereken ilk şey kendini affetmektir. İstediğin kadar motive olamadığın için kendini yargılaman veya suçlu hissetmemen önemlidir.

Genel olarak insanların kendilerini kötü, başarıya layık olmayan veya belirli bir standardı karşılamaktan aciz olarak görme eğilimi vardır. Bu da önlemeye çalıştığımız yorgunluk, zihinsel yorgunluk ve uyuşukluk duygularını artırabilir. Eğer bu şekilde bir durumdaysan hemen durmalı daha bilinçli olmak için çaba göstermelisin.

Yeniden düşünmelisin
Bununla birlikte durumunun ne anlama geldiğini yeniden düşünmelisin. Bu, ben dahil bazı insanlar için rahatsız edici olabilecek bir adımdır. İnsanın kendisiyle olması zor bir durumdur ama yıllar içinde kendine vakit ayırmanın ve dinginliğin tadını çıkarmanın bulunmaz bir nimet olduğunu anlamış olabilirsin.

Burada hedef zihniyetini değiştirmektir. Böylece kendine gelmeyi ilerleme ve üretkenlik olarak doğru yönde atılmış bir adım olarak görürsün. Bu şekilde, alternatif yollarından ileriye dönük ivme aramayı bırakabilirsin. Yeniden inşa sürecinin ortaya çıkmasına izin verebilirsin.

İçsel yenilemeni yeniden düşünmek ve sahipliğini almak için kendine zaman ayırmalısın. Tüm yüksek performans gösterenler sonunda bu bağlantıyı kurarlar ve bir kez yaptıklarında bir daha geri dönmeyi düşünmezler. Bu yüzden durumunu yeniden düşünmek çok önemli bir adımdır.

Duygusal durumunu tanımlamalısın
Duygularını onurlandırmak için kendine alan verdiğinde, aslında kendinle duygusal tepkin arasında bir mesafe yaratmış olursun. Bu alanda, herhangi bir şey yapma motivasyonunun olmasa bile, dünyaya ve kendine nasıl görünmek istediğini seçebilme şansın olacağını unutmamalısın.

Buradaki en iyi kısım, motivasyon eksikliğin ve saçma sapan durumlara karşı düşük toleransın etkisi altında olabileceğini anlamaktır. Böylesi bir durumda engellere ve küçük rahatsızlıklara karşı kendini açık bir hedef haline getirmiş olursun.

Bu tür engellerin ne olacağı hayatın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Taksi şoförünün yolu bulamaması, telefon pazarlama çalışanlarının çileden çıkarması ve sinir bozucu ödeme yöntemleri gibi şeyler olabilir. Her ne olursa olsun, dikkatli olmazsan kısa süre içerisinde motivasyon problemi yaşama noktasına gelmek kaçınılmazdır.

Herhangi bir şey yapmak için motivasyonun olmadığında, bu tükenmiş olduğun ve tüm seviyelerde zihnin, bedenin, duyguların ve ruhun dahil olmak üzere tüm alanlarda acilen yenilenmeye odaklanman gerektiği anlamına gelir. Bir önceki başlıkta söylediklerimi hatırladın mı? Şimdi o noktada olacaksın.

Karmaşıklığı azaltmalısın
İyimser olduğun zaman her şey yolunda gider. Bu yüzden önüne çıkan hemen hemen her şeye “evet” deme gafletine düşersin. Doğru, evet deme gafletine düşersin. Bir zaman sonra o kadar çok şeye evet demek zorunda kalmış olursun ki bir anda kendini içinden çıkılmaz bir durumda bulursun.

Hayatın, deneyimlerinin taşıyıcı bandıdır. Aşırı yapılan herhangi bir şey gibi amansız bir donukluk, motivasyon eksikliği ve potansiyel tükenmişlik modeline doğru yolculuk eder. Bu nedenle iyileşmek için kendine zaman ayırmalı ve bu zamanı gereksiz “evetler” ile doldurmamalısın.

Bunu nasıl yapacaksın? Yaşamdaki bazı şeylere ara vererek, gürültüyü kapatarak ve karmaşıklığı azaltarak bunu başarabilirsin. Böylece ileriye doğru giden yolu bulmayı başarabilirsin. Tüm bu ekstra taahhütler, özünü parçalara ayırır ve enerjinin bir anda kaybolup gitmesine neden olur.

Karmaşıklıktan uzaklaşarak, şimdiki anda var olabilme fırsatını kazanırsın, ihtiyaçlarını öne ve merkeze koyarsın ama en önemlisi bu hareket seni tekrar doğru yola doğru fırlatacaktır. Sosyal zorunlulukları, yapılması gereken fazla işleri ve zırt pırt gelen bildirimleri ortadan kaldırarak kendine yeni sınırlar belirlemeyi başarabilirsin.

Uyku kaliteni artırmalısın
Ciddi bir şekilde tükendiğin zaman içimizdeki kıvılcımı dahi bulmak zorlaşır. Hayata olan tutkumuz sessizleşir ve hatta geçici olarak ortadan kaybolur. Kaliteli uykunun hızlı ve öncelikli olması bir gerekliliktir. Bu gerekliliği es geçmemen çok önemlidir.

Vücudunun neye ihtiyacı olduğunu bilme alışkanlığı edinmelisin. Bu alışkanlığa uyum sağlamak süreci hızlandıracaktır. Her gene saat 10-11 olmadan önce yatmayı hedefleyebilirsin. Uyumadan önce e-postaları kontrol etme gibi davranışlarda bulunmamalısın. Ekrandan olabildiğince uzak durman gerektiğini unutmamalısın.

Kendine değer vermelisin
Genel olarak öz değerini meselelere dayandırmış olursun. Öz değerini en iyi performansına, satış rakamlarına veya doğru cevaplara sahip olmaya dayandırdığın zaman performansın düştüğü zaman özgüvenini de beraberinde götürmüş olursun. Bu, memnuniyet ve başarı için bir reçete değildir.

Bir şey ne kadar kırılgan değilse maksimum kırılma noktasına ulaşıp kopmak yerine üzerine ne kadar çok baskı uygularsan o kadar güçlendiği anlamına gelir. Sen de böyle olmalısın ve önce kendine değer vermelisin. Bu değeri, meselelerin önünde görmen çok önemlidir.

Olumsuz etkilerden kaçınmalısın
Enerji tüketenlerden ve olumsuz insanlardan uzak durmak senin için çok önemlidir. Hiçbir şey yapmak istememenin sebebi yeteri kadar enerjiye sahip olmadığını düşünmek olabilir. Peki ya etrafın sürekli enerji emenlerle doluysa? Bu durumda hiçbir zaman harekete geçmek için yeterli enerjiyi bulamazsın.

Herhangi bir şey yapma motivasyonun olmadığını hissettiğinde karar verme yeteneklerin etkilenir. Kötümser, olumsuz şikayetçiler etrafında olmak sadece gününü karartmaya hizmet eder. Karanlıktan ışığa geçmenin yolu yani olumsuzdan olumluya doğru yönelmenin yolu iç benliğine bağlı kalmaktır.

Harekete geçmelisin
Kontrol edebileceğin şeyler etrafında harekete geçmek, ivme başlattığın için aşırı düşünme ve endişeyi azaltmaya yardımcı olur. Burada temel durum, bunu bir bunalım durumunu tetiklemeden yapmaktır. Böylece hiçbir şey yapmama istediğinden kurtulmak için kaliteli bir adım atmış olursun.

Başlamak için hedeflerini yazmalısın. Oraya ulaşmak için öğrenmen gereken becerileri belirlemelisin. Bunları yaptığın zaman bir şeyin olmasını beklemek gibi bir hataya düşmezsin. Bunun yerine ulaşılması için eyleme geçirilebilir adımlar atmaya istekli olursun.

Ardından, bir hedefi çok daha fazla hedefe bölme yoluna gitmelisin. Bu hedeflerin daha küçük hedefler olmasına dikkat etmelisin. Bunu yaptığın zaman enerji seviyen ciddi bir şekilde düşük olduğunda, daha sonra ne yapacağını hatırlamaya çalışmak için enerji israfından kaçınmış olursun.

Bunun için telefonunun notlar bölümünü kullanabilirsin. Burada her şeyden önce başarmak istediğin en önemli 3 şeyin bir listesini tutmalısın. Bu, enerji ve tolerans seviyeleri minimumda olduğunda odaklanmana yardımcı olur. Kısacası çok daha düşük enerjiyle ne yapman ve nereye gitmen gerektiğini belirleyecek bir sistem gereklidir.

Başarıyı görselleştirmeyi denemelisin
Kendini başarılı olarak görselleştirmek için her gün kendini ne kadar eğitirsen ve bu alanda ne kadar çaba gösterirsen, kendini elde etmek istediğin şeye zaten sahip olduğunu görmek o kadar mümkün hale gelecektir. Kendini gerçekte hayalini yaşarken görselleştirmek için günde 30 dakika ayırmayı taahhüt etmelisin.

Odaklandığın şey gerçekliğin olur. Her şey düşüncelerinden ve inançlarından başlayarak dünyaya yaydığın enerjiye dönüşür. Bu yüzden başarıyı görselleştirmek çok değerlidir. Kendini o noktada görürsün ve eğer başarı mekanizmasının en üst sıralarında yer almıyorsan oraya doğru tırmanmak için çaba gösterirsin.

Olasılıklara odaklanmalısın
Benzinimiz yani enerjimiz bittiğinde motivasyonumuzun düşük olması şaşırtıcı değildir. Depoyu doğru yakıtla doldurduğumuz zaman daha hevesli ve daha hayat dolu oluruz. Aksi takdirde yukarıda verdiğim bilgiler hiçbir işe yaramayacaktır.

Bunun için kendine vakit ayırmalısın. Bir gününü en sevdiğin atıştırmalıkları yemeye, en sevdiğin televizyon programlarını izlemeye ayırman doğru olabilir. Bu kesinlikle kabul edilebilir bir şeydir. Bunu yaptığın zaman zihnini bir olasılık durumuna geri dönmesine, dolaşmasına ve hayal kurmasına izin verecek bir fırsat oluşturursun.

Bazen, işin tam ortasındayken, sonunda başkaları için problem çözeriz. Herkes için kahraman olmaya çalışır ve ihtiyaçlarını kendi ihtiyacımızın üstüne koyarız. Bir adım geri atıp kendi gelişimine, fikirlere, potansiyele ve görevine odaklanarak içerideki ateşi daha parlak bir şekilde yakmayı başarabilirsin.