Görenleri Şaşırtan Dünyadaki İlginç Evlilik Adetleri

Gündemdeki Haberleri Buradan Takip Edebilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
nscckts
Site Admin
İfadeler: 41924
Mesajlar: 16782
Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
Konum: Gaziantep
Ruh hali:
Teşekkür etti: 2173 kez
Teşekkür edildi: 7748 kez
Burç:
İletişim:

Görenleri Şaşırtan Dünyadaki İlginç Evlilik Adetleri

#1

Okunmamış mesaj gönderen nscckts »

Türkiye’deki düğün adetlerini yakından tanıyoruz. Görücü gitme, “kız evi, naz evidir” düşüncesinde olan babalar, söz kesme, şerbet içme, gelin konvoyu, kına gecelerinde gelinin ve annesinin ağlatılması vs. gibi liste uzar gider. Peki ya dünyadaki evlilik adetlerinin ne olduğunu biliyor muyuz?

Fransa’da evlenen çiftlerin düğün törenlerine giderken, damat gelini evinden alır ve kiliseye yürüyerek giderler. Küçük çocuklar ellerinde beyaz kurdelelerle yolda önünü keserler ve çift, kurdeleleri keserek yollarına devam eder. Bu adet, yollarına çıkacak tüm engelleri aşacakları anlamına gelir. Evlenecek çiftlerin düğün törenlerinde davetliler çiçeklerini kendileri getirirler.

İsveç’te düğün alanına gelen kadınların kırmızı renk elbise giymesi hoş karşılanmıyor. Kırmızı renk giyen kadın daha önceden damatla bir ilişkisi olduğunu iddia etmiş oluyor.

Polonya’da evlenecek çiftler, içinde “R” harfi geçen ayda evlenmeyi tercih ederler, bu aylarda evlenen çiftlerin daha mutlu olacağı düşüncesindedirler. Polonya’daki düğünlerin olmazsa olmazı dansözlerdir. Düğünün ortasında gelini dansöz gibi oynatmaktadırlar.

Almanya’da gelinler gelin tacı yerine mücevherlerle ve çiçeklerle süslenmiş taç takarlar. Düğünlerin sonunda testereyle kütüğü keserler. Bu da yollarına çıkan zorlukları aşabileceklerini gösterir. Düğüne gelen konuklar, çiftin üzerine pirinç taneleri atarlar, bu da bereketi simgeler. Gecenin sonunda kalan pirinç taneleri kadar çocuklarının olacağına inanılır.

İskoçya’daki gelinler düğünden bir gün önce sokağa çıkarılır ve yumurta salça gibi maddeler karıştırılarak geline atılır ve tüm şehir dolaştırılır. Gece ise aile büyüklerinin ortasına oturtulur ve ayaklarını yıkatır. Bu adet, evlenen çiftin mutluluk yolunda ilerleyeceği anlamını taşımaktadır. Düğünde ise gelin iki ayakkabısına bozuk para koyar.

Güney Afrika’nın birçok bölgesinde, evlilik için erkek tarafının kız tarafına “lobolo” denen başlık parasının verilmesi gerekir. Bu paranın aileleri yakınlaştırıp, karşılıklı saygının yerleştiğine inanılır. Afrika’nın bazı bölgelerinde ise erkeğin ailesi kızı istedikten sonra ailenin isteğiyle para ve fıstık veriyor. Gelin adayı, fıstığı damatla bölüşürken, çiftin birleşmesine yardımcı olan aracıya da bir parça veriliyor. Bu, komşulara ve akrabalara düğün davetiyesi anlamına geliyor.

Çin’de gelini almaya giden damadın önünü keserek “kapı oyunu” oynarlar. Gelin ve damat “çay merasimi” için damadın evine giderler. Gelin evden çıkarken arkadaşı başının üstüne kırmızı bir şemsiye tutar ve akrabalar da pirinç atarlar. Şemsiyenin kötülüklerden koruduğuna, pirincin ise bereket vereceğine inanılır. Nikahta çift 3 kez diz çökerler. Bunlardan cennet ve dünya için, ataları için ve anne-babaları için. Daha sonra birbirlerine diz çöker ve gelin yaş sırasına göre misafirlere çay ikram eder. Çayı alan kişi çeşitli hediyeler verir.

Bulgaristan’da erkek kızın ailesini evine istemeye en yakın arkadaşıyla beraber giderken, yanında mutluluğu, sağlığı ve zenginliği temsil eden “rakia” denilen özel ev viskiyle ve “zdravet” adı verilen çiçekle gidiyor. Babasına ufak hediyeler götürüyor ve babası da evin reisi olduğu düşüncesiyle içki ikramında bulunuyor. Baba, damat adayını beğendiği taktirde kıza 3 kez evliliğe hazır olup olmadığını soruyor. Cevap olumlu ise erkeğin ailesine hediyeler yolluyor. Düğünden önceki Perşembe günü özel bir ekmek yapılıyor.

Türkmenistan’da 3 gün süren düğünlerin ilk gününe “yalan çelpek”, ikinci gününe ise “çın çelpek” denmektedir. Düğün zamanı evde toplanan kadınlar, çelpek adı verilen yufka açıyor ve sacda kavuruyorlar. Türkmen gelinlerinin düğünlerde giydiği ve takılan altınlarla beraber hemen hemen kendi ağırlıklarıyla eşdeğer olmaktadır. Sadece takıların ağırlıkları 36 kiloyu bulurken, “kürte” adı verilen işlemeli gelinlik örtüsü ve diğer eşyalarla 40 kiloyu buluyor.

İngiliz geleneklerinin en başında kilisede çan çalmak gerekiyor. Çan çalarak kötü ruhların uzaklaştığını düşünen İngilizler, gelin ve damat kiliseye girerken ve çıkarken çan çalınmakta ve çifte çiçek atmaktadırlar.
0


Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.

Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj