Balkanların heykeller şehri Üsküp

[nscckts]

Makedonya, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Antik dönemde önemli bir Helenistik krallık olan Makedonya, Büyük İskender gibi tarihi figürlerle ün kazanmış. Orta Çağ'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiş ve yaklaşık 5 yüzyıl boyunca bu egemenlik altında kalmış. 20. yüzyılın başlarında, Balkan Savaşları'ndan sonra Sırbistan'ın bir parçası haline gelmiş ve daha sonra Yugoslavya'nın bir parçası olmuş.

Coğrafi olarak dağlık bir bölgede yer alan Makedonya, aynı zamanda birçok doğal gölüyle de tanınıyor. Bu doğal göllerin arasında Ohri ve Prespa dikkat çekiyor. Ohri Gölü, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasıyla da ülkenin en önemli turizm merkezi olarak görülüyor.

Nasıl giderim?

İstanbul-Üsküp arası uçakla 1 saat 30 dakika sürüyor. Üsküp Uluslararası Havalimanı (Büyük İskender Havalimanı) şehrin 24 km güneydoğusunda bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine, Vardar Express otobüslerini ya da Manora Shuttle servislerini kullanarak 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte yolculuğunuzun daha konforlu geçmesini ve yolculuk sürenizin daha kısa olmasını istiyorsanız, havaalanı taksilerini kullanabilir ya da otelinizden özel transfer sağlamasını isteyebilirsiniz.

Neye ihtiyacım var?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kuzey Makedonya’yı ziyaretlerinde 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutuluyor. Ülkeye giriş için pasaportunuzun yanınızda olması yeterli oluyor.


Ne zaman gitmeliyim?

Nemli subtropikal bir iklime sahip olan Üsküp’te yaz ayları çok sıcak ve nemli geçerken, kış ayları çok soğuk ve nemli geçiyor. Bununla birlikte ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğun yağış görülüyor. Eğer seyahatinizi bahar aylarında planlıyorsanız yanınıza mutlaka yağmurluğunuzu almalısınız. Gezerken yüksek sıcaklıklardan etkilenmiyorsanız, şehrin en hareketli olduğu yaz aylarına seyahatinizi planlayabilirsiniz. Balkanlardan gelen meşhur soğuk havalar dolayısıyla kış aylarında şehri ziyaret etmek istemeyebilirsiniz.

Nerede konaklamalıyım?

Üsküp'te konaklama seçenekleri; şehrin tarihi ve kültürel merkezlerine yakın butik otellerden lüks otellere ve uygun fiyatlı pansiyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Şehir merkezinde yani Makedonya Meydanı'nın çevresi ve Vardar Nehri boyunca pek çok konaklama seçeneği bulunuyor. Üsküp'te konaklama için popüler bölgeler şöyle sıralanabilir:

Şehir merkezi ve Makedonya Meydanı çevresi: Üsküp'ün kalbi olan bu bölge, alışveriş merkezlerine, restoranlara, tarihi ve kültürel yerlere yakınlığıyla konaklamak için ideal. Bu bölgede Üsküp'ün turistik cazibe merkezlerine kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Eski Şehir (Çarşı): Üsküp'ün bu tarihi bölgesinde, geleneksel mimariye sahip otantik oteller ve pansiyonlar bulabilirsiniz. Bu bölge, Osmanlı döneminden kalma tarihi yapıları, dar sokakları ve geleneksel pazarlarıyla biliniyor. Eski Şehir'de konaklamak, şehrin tarihi atmosferini deneyimlemek isteyenler için iyi bir seçenek olacaktır.

Vardar Nehri civarı: Nehir boyunca, özellikle de köprülerin ve parkların yakınında, bütçenize uygun konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Bu bölgede konaklayarak, şehirdeki yeşil alanlara ve yürüyüş yollarına kolayca ulaşabilirsiniz.

Debar Maalo ve Kapistec: Bu bölgeler, yerel halk arasında popüler olan kafe ve restoranlara yakınlıklarıyla biliniyor. Daha sakin ve hesaplı bir konaklama seçeneği arayanlar için uygun olabilir.

Nereleri gezmeliyim?

Üsküp; zengin tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir şehir. Vize uygulamıyor olması ve gezilecek yerlerin birbirine yakınlığı Üsküp’ü tam bir hafta sonu rotası haline getiriyor. Üsküp'te görülmesi gereken başlıca yerler şu şekilde listelenebilir:

Makedonya Meydanı: Üsküp'ün merkezinde yer alan bu meydan, şehrin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Bu büyük meydanda Büyük İskender'e ait atlı bir heykel ve heykelin çevresinde birçok kafe, restoran ve alışveriş merkezi bulunuyor.

Taşköprü (Kamen Most): Vardar Nehri üzerinde yer alan Taşköprü, şehrin ikonik sembollerinden biri. Osmanlı döneminden kalma bu tarihi köprü, Eski Şehir bölgesine (Çarşı) ve modern şehir merkezine yakın bir konumda bulunuyor.

Eski Çarşı: Balkanlar'ın en büyük ve en eski pazarlarından biri olan Eski Çarşı; el sanatları atölyeleri, Osmanlı döneminden kalma tarihi hamamları ve camileri ile şehrin en otantik bölgesi olma özelliğini taşıyor.

Üsküp Kalesi: Şehrin üzerine kurulu olduğu tepede bulunan kalenin yapımı M.S. 6. Yüzyıl’a dayanıyor. Kale içerisinde ve çevresinde, tarihe tanıklık eden kalıntılar ve sergiler bulunuyor.

Mustafa Paşa Camii: 1492 yılında inşa edilen ve Eski Çarşı'da bulunan bu ihtişamlı cami, eşsiz bir Osmanlı mimarisi örneği olmasıyla dikkat çekiyor.

Milli Mücadele Müzesi (VMRO): Makedonya'nın milli mücadelesine adanmış bu müzede tarihi belgeler, fotoğraflar ve eserler sergileniyor.

Holokost Anıt Müzesi: Avrupa'daki en büyük Holokost müzelerinden biri olan bu müzede, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi toplumuna yapılan zulmün belgeleri sergileniyor.

Makedonya Ulusal Müzesi ve Sanat Galerisi: Makedonya'nın kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bu müze oldukça geniş bir koleksiyona sahip.

Matka Kanyonu: Üsküp'ün yaklaşık 15 km batısında yer alan bu doğal güzellik, yürüyüş yapmak ve kano veya tekne turları için popüler bir yer. Aynı zamanda birçok mağara ve Orta Çağ manastırlarını bu muhteşem kanyonda keşfedebilirsiniz.

Bonus: Şehirde iki günden fazla zamanınız varsa seyahatinize Ohri Gölü’nü ve Manastır şehrini eklemeyi düşünebilirsiniz. Üsküp'ten 3 saat gibi kısa bir zamanda kolaylıkla ulaşılabilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ohri Gölü, doğal güzelliği ve tarihi önemi ile mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Nerede, ne yemeliyim?

kültürüne sahip. Türk mutfağına benzer tatlar oldukça fazla. Çocuğunuzla seyahat ediyorsanız ya da yeni lezzetler denemeye açık değilseniz, Üsküp yeme içme konusunda zorlanmayacağınız bir şehir. Şehirde deneyebileceğiniz bazı geleneksel yemekler ise şöyle:

Tavče Gravče: Makedonya'nın ulusal yemeği sayılan bu lezzet, fırında pişirilen baharatlı ve soslu kuru fasulyeden oluşuyor. Genellikle et yemekleriyle birlikte servis ediliyor.

Ajvar: Kırmızı biber, patlıcan ve sarımsak ile yapılan bu sebze ezmesi, Makedonya mutfağının en ünlü mezelerinden biri. Ekmek üzerine sürerek veya ana yemeklerin yanında garnitür olarak tüketiliyor.

Sarma: Lahana veya pazı yapraklarına sarılı pirinç ve kıyma karışımından oluşan sarmalar, kullanılan baharatlar haricinde Türk mutfağıyla benzer lezzetler.

Burek: Yufka hamuru içine peynir, kıyma veya sebze doldurularak yapılan bu geleneksel börek türü, kahvaltıda veya atıştırmalık olarak tüketiliyor.

Kebapçinja: Küçük köfteler şeklinde hazırlanan ve ızgarada pişirilen bu yemek, genellikle soğan ve ekmek eşliğinde servis ediliyor.

Pleskavica: Baharatlı kıymadan yapılan ve hamburger köftesine benzeyen pleskavica, taze sebzeler ve çeşitli soslarla sunuluyor.

Šopska Salata: Domates, salatalık, biber, soğan ve beyaz peynirden oluşan geleneksel Makedonya salatası oldukça popüler ve hemen her yemekle birlikte servis ediliyor.

Rakija: Balkanlara özgü bir meyve distilatı olan rakija, Makedonya'da da popüler bir alkollü içki ve yemeklerden önce veya sonra misafirlere ikram ediliyor.

Geleneksel Makedonya yemeklerinin tadına bakabileceğiniz en iyi mekanlarından biri olan Old City House Restaurant’ı lezzetli yemekleri ve otantik ambiyansı ile gezi listenize mutlaka eklemelisiniz. Üsküp’teki en iyi köftecilerden biri olan Destan Köfte ise mutlaka uğramanız gereken başka bir mekan. Balkanların ünlü tatlısı trileçeyi ise Nexho’da deneyebilirsiniz.

Kiminle gitmeliyim?

İlk defa yurt dışına çıkıyorsanız ya da çocukla ilk defa yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, Üsküp sizin için ideal bir şehir olacaktır. Kültür olarak Türklere çok da yabancı olmayan bu şehri, yeme içme veya yabancı dil problemi yaşamadan kolaylıkla keşfedebilirsiniz. Gezilecek yerlerin birbirine olan yakınlığı ve insanlarının yardımseverliği şehri çocukla gezmenizi daha kolay hale getirecektir. Bununla birlikte Üsküp’ü, partnerinizle veya arkadaş grubunuzla tam bir hafta sonu rotası olarak değerlendirebilirsiniz. Şehir yalnız gezginler için de oldukça güvenli.

[Ametist]

Makedonya, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Antik dönemde önemli bir Helenistik krallık olan Makedonya, Büyük İskender gibi tarihi figürlerle ün kazanmış. Orta Çağ'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiş ve yaklaşık 5 yüzyıl boyunca bu egemenlik altında kalmış. 20. yüzyılın başlarında, Balkan Savaşları'ndan sonra Sırbistan'ın bir parçası haline gelmiş ve daha sonra Yugoslavya'nın bir parçası olmuş.

Coğrafi olarak dağlık bir bölgede yer alan Makedonya, aynı zamanda birçok doğal gölüyle de tanınıyor. Bu doğal göllerin arasında Ohri ve Prespa dikkat çekiyor. Ohri Gölü, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasıyla da ülkenin en önemli turizm merkezi olarak görülüyor.

6804.jpg

Nasıl giderim?

İstanbul-Üsküp arası uçakla 1 saat 30 dakika sürüyor. Üsküp Uluslararası Havalimanı (Büyük İskender Havalimanı) şehrin 24 km güneydoğusunda bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine, Vardar Express otobüslerini ya da Manora Shuttle servislerini kullanarak 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte yolculuğunuzun daha konforlu geçmesini ve yolculuk sürenizin daha kısa olmasını istiyorsanız, havaalanı taksilerini kullanabilir ya da otelinizden özel transfer sağlamasını isteyebilirsiniz.

Neye ihtiyacım var?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kuzey Makedonya’yı ziyaretlerinde 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutuluyor. Ülkeye giriş için pasaportunuzun yanınızda olması yeterli oluyor.


Ne zaman gitmeliyim?

Nemli subtropikal bir iklime sahip olan Üsküp’te yaz ayları çok sıcak ve nemli geçerken, kış ayları çok soğuk ve nemli geçiyor. Bununla birlikte ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğun yağış görülüyor. Eğer seyahatinizi bahar aylarında planlıyorsanız yanınıza mutlaka yağmurluğunuzu almalısınız. Gezerken yüksek sıcaklıklardan etkilenmiyorsanız, şehrin en hareketli olduğu yaz aylarına seyahatinizi planlayabilirsiniz. Balkanlardan gelen meşhur soğuk havalar dolayısıyla kış aylarında şehri ziyaret etmek istemeyebilirsiniz.

42.jpg
Nerede konaklamalıyım?

Üsküp'te konaklama seçenekleri; şehrin tarihi ve kültürel merkezlerine yakın butik otellerden lüks otellere ve uygun fiyatlı pansiyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Şehir merkezinde yani Makedonya Meydanı'nın çevresi ve Vardar Nehri boyunca pek çok konaklama seçeneği bulunuyor. Üsküp'te konaklama için popüler bölgeler şöyle sıralanabilir:

Şehir merkezi ve Makedonya Meydanı çevresi: Üsküp'ün kalbi olan bu bölge, alışveriş merkezlerine, restoranlara, tarihi ve kültürel yerlere yakınlığıyla konaklamak için ideal. Bu bölgede Üsküp'ün turistik cazibe merkezlerine kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Eski Şehir (Çarşı): Üsküp'ün bu tarihi bölgesinde, geleneksel mimariye sahip otantik oteller ve pansiyonlar bulabilirsiniz. Bu bölge, Osmanlı döneminden kalma tarihi yapıları, dar sokakları ve geleneksel pazarlarıyla biliniyor. Eski Şehir'de konaklamak, şehrin tarihi atmosferini deneyimlemek isteyenler için iyi bir seçenek olacaktır.

Vardar Nehri civarı: Nehir boyunca, özellikle de köprülerin ve parkların yakınında, bütçenize uygun konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Bu bölgede konaklayarak, şehirdeki yeşil alanlara ve yürüyüş yollarına kolayca ulaşabilirsiniz.

Debar Maalo ve Kapistec: Bu bölgeler, yerel halk arasında popüler olan kafe ve restoranlara yakınlıklarıyla biliniyor. Daha sakin ve hesaplı bir konaklama seçeneği arayanlar için uygun olabilir.

Nereleri gezmeliyim?

Üsküp; zengin tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir şehir. Vize uygulamıyor olması ve gezilecek yerlerin birbirine yakınlığı Üsküp’ü tam bir hafta sonu rotası haline getiriyor. Üsküp'te görülmesi gereken başlıca yerler şu şekilde listelenebilir:

Makedonya Meydanı: Üsküp'ün merkezinde yer alan bu meydan, şehrin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Bu büyük meydanda Büyük İskender'e ait atlı bir heykel ve heykelin çevresinde birçok kafe, restoran ve alışveriş merkezi bulunuyor.

Taşköprü (Kamen Most): Vardar Nehri üzerinde yer alan Taşköprü, şehrin ikonik sembollerinden biri. Osmanlı döneminden kalma bu tarihi köprü, Eski Şehir bölgesine (Çarşı) ve modern şehir merkezine yakın bir konumda bulunuyor.

Eski Çarşı: Balkanlar'ın en büyük ve en eski pazarlarından biri olan Eski Çarşı; el sanatları atölyeleri, Osmanlı döneminden kalma tarihi hamamları ve camileri ile şehrin en otantik bölgesi olma özelliğini taşıyor.

Üsküp Kalesi: Şehrin üzerine kurulu olduğu tepede bulunan kalenin yapımı M.S. 6. Yüzyıl’a dayanıyor. Kale içerisinde ve çevresinde, tarihe tanıklık eden kalıntılar ve sergiler bulunuyor.

Mustafa Paşa Camii: 1492 yılında inşa edilen ve Eski Çarşı'da bulunan bu ihtişamlı cami, eşsiz bir Osmanlı mimarisi örneği olmasıyla dikkat çekiyor.

Milli Mücadele Müzesi (VMRO): Makedonya'nın milli mücadelesine adanmış bu müzede tarihi belgeler, fotoğraflar ve eserler sergileniyor.

Holokost Anıt Müzesi: Avrupa'daki en büyük Holokost müzelerinden biri olan bu müzede, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi toplumuna yapılan zulmün belgeleri sergileniyor.

Makedonya Ulusal Müzesi ve Sanat Galerisi: Makedonya'nın kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bu müze oldukça geniş bir koleksiyona sahip.

Matka Kanyonu: Üsküp'ün yaklaşık 15 km batısında yer alan bu doğal güzellik, yürüyüş yapmak ve kano veya tekne turları için popüler bir yer. Aynı zamanda birçok mağara ve Orta Çağ manastırlarını bu muhteşem kanyonda keşfedebilirsiniz.

Bonus: Şehirde iki günden fazla zamanınız varsa seyahatinize Ohri Gölü’nü ve Manastır şehrini eklemeyi düşünebilirsiniz. Üsküp'ten 3 saat gibi kısa bir zamanda kolaylıkla ulaşılabilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ohri Gölü, doğal güzelliği ve tarihi önemi ile mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Nerede, ne yemeliyim?

kültürüne sahip. Türk mutfağına benzer tatlar oldukça fazla. Çocuğunuzla seyahat ediyorsanız ya da yeni lezzetler denemeye açık değilseniz, Üsküp yeme içme konusunda zorlanmayacağınız bir şehir. Şehirde deneyebileceğiniz bazı geleneksel yemekler ise şöyle:

Tavče Gravče: Makedonya'nın ulusal yemeği sayılan bu lezzet, fırında pişirilen baharatlı ve soslu kuru fasulyeden oluşuyor. Genellikle et yemekleriyle birlikte servis ediliyor.

Ajvar: Kırmızı biber, patlıcan ve sarımsak ile yapılan bu sebze ezmesi, Makedonya mutfağının en ünlü mezelerinden biri. Ekmek üzerine sürerek veya ana yemeklerin yanında garnitür olarak tüketiliyor.

Sarma: Lahana veya pazı yapraklarına sarılı pirinç ve kıyma karışımından oluşan sarmalar, kullanılan baharatlar haricinde Türk mutfağıyla benzer lezzetler.

Burek: Yufka hamuru içine peynir, kıyma veya sebze doldurularak yapılan bu geleneksel börek türü, kahvaltıda veya atıştırmalık olarak tüketiliyor.

Kebapçinja: Küçük köfteler şeklinde hazırlanan ve ızgarada pişirilen bu yemek, genellikle soğan ve ekmek eşliğinde servis ediliyor.

Pleskavica: Baharatlı kıymadan yapılan ve hamburger köftesine benzeyen pleskavica, taze sebzeler ve çeşitli soslarla sunuluyor.

Šopska Salata: Domates, salatalık, biber, soğan ve beyaz peynirden oluşan geleneksel Makedonya salatası oldukça popüler ve hemen her yemekle birlikte servis ediliyor.

Rakija: Balkanlara özgü bir meyve distilatı olan rakija, Makedonya'da da popüler bir alkollü içki ve yemeklerden önce veya sonra misafirlere ikram ediliyor.

Geleneksel Makedonya yemeklerinin tadına bakabileceğiniz en iyi mekanlarından biri olan Old City House Restaurant’ı lezzetli yemekleri ve otantik ambiyansı ile gezi listenize mutlaka eklemelisiniz. Üsküp’teki en iyi köftecilerden biri olan Destan Köfte ise mutlaka uğramanız gereken başka bir mekan. Balkanların ünlü tatlısı trileçeyi ise Nexho’da deneyebilirsiniz.

Kiminle gitmeliyim?

İlk defa yurt dışına çıkıyorsanız ya da çocukla ilk defa yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, Üsküp sizin için ideal bir şehir olacaktır. Kültür olarak Türklere çok da yabancı olmayan bu şehri, yeme içme veya yabancı dil problemi yaşamadan kolaylıkla keşfedebilirsiniz. Gezilecek yerlerin birbirine olan yakınlığı ve insanlarının yardımseverliği şehri çocukla gezmenizi daha kolay hale getirecektir. Bununla birlikte Üsküp’ü, partnerinizle veya arkadaş grubunuzla tam bir hafta sonu rotası olarak değerlendirebilirsiniz. Şehir yalnız gezginler için de oldukça güvenli.
32.jpg

Lisedeyken Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosovaya adlı kitabını okumuştum. Pandemiden önceki yıl gitme fırsatım oldu. Üsküpte resimlerini paylaştığın meydan muhteşem gerçekten heykeller oldukça görkemli. Bu heykelleri tamamlamak için ülke ekonomik krize girmiş işcilerin maaşları ödenememiş ve ilk seçimde liderlerini devirmişler. İlk heykelin 100 m ilerisinde 4. murad ın yaptırdığı bir hamam ve çarşı var. Rehberimiz aslında bu heykellerin bu kadar büyük yapılmasının amacının Osmanlı eserlerini gölgede bırakmak olduğunu söylemişti.
Osmanlı eserlerinde zerafet özen ve ilk bakışta görülemeyen anlamlar varken bunlarda sadece ihtişam göze çarpıyor bu bakımdan asla gölgede bırakamaz bana göre.

Biz Kosova dan araç kiralayıp Makedonya ya geçmiştik. Balkanlarda ulaşım ve iletişim kolay türkçe biliyorlar ve çevrede çok fazla Türk var. Özellikle Kosovalılar Türkleri seviyor. Yemekleri özellikle bosna ve kosova da inanılmaz lezzetli.
Üsküpte bir yere girip buranın ünlü yemeği nedir dedik bize 15 cm çapında bir pişi yanında bal getirdiler

[nscckts]

Makedonya, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Antik dönemde önemli bir Helenistik krallık olan Makedonya, Büyük İskender gibi tarihi figürlerle ün kazanmış. Orta Çağ'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiş ve yaklaşık 5 yüzyıl boyunca bu egemenlik altında kalmış. 20. yüzyılın başlarında, Balkan Savaşları'ndan sonra Sırbistan'ın bir parçası haline gelmiş ve daha sonra Yugoslavya'nın bir parçası olmuş.

Coğrafi olarak dağlık bir bölgede yer alan Makedonya, aynı zamanda birçok doğal gölüyle de tanınıyor. Bu doğal göllerin arasında Ohri ve Prespa dikkat çekiyor. Ohri Gölü, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasıyla da ülkenin en önemli turizm merkezi olarak görülüyor.

6804.jpg

Nasıl giderim?

İstanbul-Üsküp arası uçakla 1 saat 30 dakika sürüyor. Üsküp Uluslararası Havalimanı (Büyük İskender Havalimanı) şehrin 24 km güneydoğusunda bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine, Vardar Express otobüslerini ya da Manora Shuttle servislerini kullanarak 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte yolculuğunuzun daha konforlu geçmesini ve yolculuk sürenizin daha kısa olmasını istiyorsanız, havaalanı taksilerini kullanabilir ya da otelinizden özel transfer sağlamasını isteyebilirsiniz.

Neye ihtiyacım var?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kuzey Makedonya’yı ziyaretlerinde 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutuluyor. Ülkeye giriş için pasaportunuzun yanınızda olması yeterli oluyor.


Ne zaman gitmeliyim?

Nemli subtropikal bir iklime sahip olan Üsküp’te yaz ayları çok sıcak ve nemli geçerken, kış ayları çok soğuk ve nemli geçiyor. Bununla birlikte ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğun yağış görülüyor. Eğer seyahatinizi bahar aylarında planlıyorsanız yanınıza mutlaka yağmurluğunuzu almalısınız. Gezerken yüksek sıcaklıklardan etkilenmiyorsanız, şehrin en hareketli olduğu yaz aylarına seyahatinizi planlayabilirsiniz. Balkanlardan gelen meşhur soğuk havalar dolayısıyla kış aylarında şehri ziyaret etmek istemeyebilirsiniz.

42.jpg
Nerede konaklamalıyım?

Üsküp'te konaklama seçenekleri; şehrin tarihi ve kültürel merkezlerine yakın butik otellerden lüks otellere ve uygun fiyatlı pansiyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Şehir merkezinde yani Makedonya Meydanı'nın çevresi ve Vardar Nehri boyunca pek çok konaklama seçeneği bulunuyor. Üsküp'te konaklama için popüler bölgeler şöyle sıralanabilir:

Şehir merkezi ve Makedonya Meydanı çevresi: Üsküp'ün kalbi olan bu bölge, alışveriş merkezlerine, restoranlara, tarihi ve kültürel yerlere yakınlığıyla konaklamak için ideal. Bu bölgede Üsküp'ün turistik cazibe merkezlerine kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Eski Şehir (Çarşı): Üsküp'ün bu tarihi bölgesinde, geleneksel mimariye sahip otantik oteller ve pansiyonlar bulabilirsiniz. Bu bölge, Osmanlı döneminden kalma tarihi yapıları, dar sokakları ve geleneksel pazarlarıyla biliniyor. Eski Şehir'de konaklamak, şehrin tarihi atmosferini deneyimlemek isteyenler için iyi bir seçenek olacaktır.

Vardar Nehri civarı: Nehir boyunca, özellikle de köprülerin ve parkların yakınında, bütçenize uygun konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Bu bölgede konaklayarak, şehirdeki yeşil alanlara ve yürüyüş yollarına kolayca ulaşabilirsiniz.

Debar Maalo ve Kapistec: Bu bölgeler, yerel halk arasında popüler olan kafe ve restoranlara yakınlıklarıyla biliniyor. Daha sakin ve hesaplı bir konaklama seçeneği arayanlar için uygun olabilir.

Nereleri gezmeliyim?

Üsküp; zengin tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir şehir. Vize uygulamıyor olması ve gezilecek yerlerin birbirine yakınlığı Üsküp’ü tam bir hafta sonu rotası haline getiriyor. Üsküp'te görülmesi gereken başlıca yerler şu şekilde listelenebilir:

Makedonya Meydanı: Üsküp'ün merkezinde yer alan bu meydan, şehrin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Bu büyük meydanda Büyük İskender'e ait atlı bir heykel ve heykelin çevresinde birçok kafe, restoran ve alışveriş merkezi bulunuyor.

Taşköprü (Kamen Most): Vardar Nehri üzerinde yer alan Taşköprü, şehrin ikonik sembollerinden biri. Osmanlı döneminden kalma bu tarihi köprü, Eski Şehir bölgesine (Çarşı) ve modern şehir merkezine yakın bir konumda bulunuyor.

Eski Çarşı: Balkanlar'ın en büyük ve en eski pazarlarından biri olan Eski Çarşı; el sanatları atölyeleri, Osmanlı döneminden kalma tarihi hamamları ve camileri ile şehrin en otantik bölgesi olma özelliğini taşıyor.

Üsküp Kalesi: Şehrin üzerine kurulu olduğu tepede bulunan kalenin yapımı M.S. 6. Yüzyıl’a dayanıyor. Kale içerisinde ve çevresinde, tarihe tanıklık eden kalıntılar ve sergiler bulunuyor.

Mustafa Paşa Camii: 1492 yılında inşa edilen ve Eski Çarşı'da bulunan bu ihtişamlı cami, eşsiz bir Osmanlı mimarisi örneği olmasıyla dikkat çekiyor.

Milli Mücadele Müzesi (VMRO): Makedonya'nın milli mücadelesine adanmış bu müzede tarihi belgeler, fotoğraflar ve eserler sergileniyor.

Holokost Anıt Müzesi: Avrupa'daki en büyük Holokost müzelerinden biri olan bu müzede, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi toplumuna yapılan zulmün belgeleri sergileniyor.

Makedonya Ulusal Müzesi ve Sanat Galerisi: Makedonya'nın kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bu müze oldukça geniş bir koleksiyona sahip.

Matka Kanyonu: Üsküp'ün yaklaşık 15 km batısında yer alan bu doğal güzellik, yürüyüş yapmak ve kano veya tekne turları için popüler bir yer. Aynı zamanda birçok mağara ve Orta Çağ manastırlarını bu muhteşem kanyonda keşfedebilirsiniz.

Bonus: Şehirde iki günden fazla zamanınız varsa seyahatinize Ohri Gölü’nü ve Manastır şehrini eklemeyi düşünebilirsiniz. Üsküp'ten 3 saat gibi kısa bir zamanda kolaylıkla ulaşılabilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ohri Gölü, doğal güzelliği ve tarihi önemi ile mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Nerede, ne yemeliyim?

kültürüne sahip. Türk mutfağına benzer tatlar oldukça fazla. Çocuğunuzla seyahat ediyorsanız ya da yeni lezzetler denemeye açık değilseniz, Üsküp yeme içme konusunda zorlanmayacağınız bir şehir. Şehirde deneyebileceğiniz bazı geleneksel yemekler ise şöyle:

Tavče Gravče: Makedonya'nın ulusal yemeği sayılan bu lezzet, fırında pişirilen baharatlı ve soslu kuru fasulyeden oluşuyor. Genellikle et yemekleriyle birlikte servis ediliyor.

Ajvar: Kırmızı biber, patlıcan ve sarımsak ile yapılan bu sebze ezmesi, Makedonya mutfağının en ünlü mezelerinden biri. Ekmek üzerine sürerek veya ana yemeklerin yanında garnitür olarak tüketiliyor.

Sarma: Lahana veya pazı yapraklarına sarılı pirinç ve kıyma karışımından oluşan sarmalar, kullanılan baharatlar haricinde Türk mutfağıyla benzer lezzetler.

Burek: Yufka hamuru içine peynir, kıyma veya sebze doldurularak yapılan bu geleneksel börek türü, kahvaltıda veya atıştırmalık olarak tüketiliyor.

Kebapçinja: Küçük köfteler şeklinde hazırlanan ve ızgarada pişirilen bu yemek, genellikle soğan ve ekmek eşliğinde servis ediliyor.

Pleskavica: Baharatlı kıymadan yapılan ve hamburger köftesine benzeyen pleskavica, taze sebzeler ve çeşitli soslarla sunuluyor.

Šopska Salata: Domates, salatalık, biber, soğan ve beyaz peynirden oluşan geleneksel Makedonya salatası oldukça popüler ve hemen her yemekle birlikte servis ediliyor.

Rakija: Balkanlara özgü bir meyve distilatı olan rakija, Makedonya'da da popüler bir alkollü içki ve yemeklerden önce veya sonra misafirlere ikram ediliyor.

Geleneksel Makedonya yemeklerinin tadına bakabileceğiniz en iyi mekanlarından biri olan Old City House Restaurant’ı lezzetli yemekleri ve otantik ambiyansı ile gezi listenize mutlaka eklemelisiniz. Üsküp’teki en iyi köftecilerden biri olan Destan Köfte ise mutlaka uğramanız gereken başka bir mekan. Balkanların ünlü tatlısı trileçeyi ise Nexho’da deneyebilirsiniz.

Kiminle gitmeliyim?

İlk defa yurt dışına çıkıyorsanız ya da çocukla ilk defa yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, Üsküp sizin için ideal bir şehir olacaktır. Kültür olarak Türklere çok da yabancı olmayan bu şehri, yeme içme veya yabancı dil problemi yaşamadan kolaylıkla keşfedebilirsiniz. Gezilecek yerlerin birbirine olan yakınlığı ve insanlarının yardımseverliği şehri çocukla gezmenizi daha kolay hale getirecektir. Bununla birlikte Üsküp’ü, partnerinizle veya arkadaş grubunuzla tam bir hafta sonu rotası olarak değerlendirebilirsiniz. Şehir yalnız gezginler için de oldukça güvenli.
32.jpg

Lisedeyken Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosovaya adlı kitabını okumuştum. Pandemiden önceki yıl gitme fırsatım oldu. Üsküpte resimlerini paylaştığın meydan muhteşem gerçekten heykeller oldukça görkemli. Bu heykelleri tamamlamak için ülke ekonomik krize girmiş işcilerin maaşları ödenememiş ve ilk seçimde liderlerini devirmişler. İlk heykelin 100 m ilerisinde 4. murad ın yaptırdığı bir hamam ve çarşı var. Rehberimiz aslında bu heykellerin bu kadar büyük yapılmasının amacının Osmanlı eserlerini gölgede bırakmak olduğunu söylemişti.
Osmanlı eserlerinde zerafet özen ve ilk bakışta görülemeyen anlamlar varken bunlarda sadece ihtişam göze çarpıyor bu bakımdan asla gölgede bırakamaz bana göre.

Biz Kosova dan araç kiralayıp Makedonya ya geçmiştik. Balkanlarda ulaşım ve iletişim kolay türkçe biliyorlar ve çevrede çok fazla Türk var. Özellikle Kosovalılar Türkleri seviyor. Yemekleri özellikle bosna ve kosova da inanılmaz lezzetli.
Üsküpte bir yere girip buranın ünlü yemeği nedir dedik bize 15 cm çapında bir pişi yanında bal getirdiler

verdiğin bilgiler harika çok teşekkür ederim
ya kosavalılar türk değil mi zaten ben öyle biliyorum sanırım cahilliğim gün yüzüne çıktı şuan

[Ametist]

Makedonya, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Antik dönemde önemli bir Helenistik krallık olan Makedonya, Büyük İskender gibi tarihi figürlerle ün kazanmış. Orta Çağ'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiş ve yaklaşık 5 yüzyıl boyunca bu egemenlik altında kalmış. 20. yüzyılın başlarında, Balkan Savaşları'ndan sonra Sırbistan'ın bir parçası haline gelmiş ve daha sonra Yugoslavya'nın bir parçası olmuş.

Coğrafi olarak dağlık bir bölgede yer alan Makedonya, aynı zamanda birçok doğal gölüyle de tanınıyor. Bu doğal göllerin arasında Ohri ve Prespa dikkat çekiyor. Ohri Gölü, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasıyla da ülkenin en önemli turizm merkezi olarak görülüyor.

6804.jpg

Nasıl giderim?

İstanbul-Üsküp arası uçakla 1 saat 30 dakika sürüyor. Üsküp Uluslararası Havalimanı (Büyük İskender Havalimanı) şehrin 24 km güneydoğusunda bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine, Vardar Express otobüslerini ya da Manora Shuttle servislerini kullanarak 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte yolculuğunuzun daha konforlu geçmesini ve yolculuk sürenizin daha kısa olmasını istiyorsanız, havaalanı taksilerini kullanabilir ya da otelinizden özel transfer sağlamasını isteyebilirsiniz.

Neye ihtiyacım var?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kuzey Makedonya’yı ziyaretlerinde 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutuluyor. Ülkeye giriş için pasaportunuzun yanınızda olması yeterli oluyor.


Ne zaman gitmeliyim?

Nemli subtropikal bir iklime sahip olan Üsküp’te yaz ayları çok sıcak ve nemli geçerken, kış ayları çok soğuk ve nemli geçiyor. Bununla birlikte ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğun yağış görülüyor. Eğer seyahatinizi bahar aylarında planlıyorsanız yanınıza mutlaka yağmurluğunuzu almalısınız. Gezerken yüksek sıcaklıklardan etkilenmiyorsanız, şehrin en hareketli olduğu yaz aylarına seyahatinizi planlayabilirsiniz. Balkanlardan gelen meşhur soğuk havalar dolayısıyla kış aylarında şehri ziyaret etmek istemeyebilirsiniz.

42.jpg
Nerede konaklamalıyım?

Üsküp'te konaklama seçenekleri; şehrin tarihi ve kültürel merkezlerine yakın butik otellerden lüks otellere ve uygun fiyatlı pansiyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Şehir merkezinde yani Makedonya Meydanı'nın çevresi ve Vardar Nehri boyunca pek çok konaklama seçeneği bulunuyor. Üsküp'te konaklama için popüler bölgeler şöyle sıralanabilir:

Şehir merkezi ve Makedonya Meydanı çevresi: Üsküp'ün kalbi olan bu bölge, alışveriş merkezlerine, restoranlara, tarihi ve kültürel yerlere yakınlığıyla konaklamak için ideal. Bu bölgede Üsküp'ün turistik cazibe merkezlerine kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Eski Şehir (Çarşı): Üsküp'ün bu tarihi bölgesinde, geleneksel mimariye sahip otantik oteller ve pansiyonlar bulabilirsiniz. Bu bölge, Osmanlı döneminden kalma tarihi yapıları, dar sokakları ve geleneksel pazarlarıyla biliniyor. Eski Şehir'de konaklamak, şehrin tarihi atmosferini deneyimlemek isteyenler için iyi bir seçenek olacaktır.

Vardar Nehri civarı: Nehir boyunca, özellikle de köprülerin ve parkların yakınında, bütçenize uygun konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Bu bölgede konaklayarak, şehirdeki yeşil alanlara ve yürüyüş yollarına kolayca ulaşabilirsiniz.

Debar Maalo ve Kapistec: Bu bölgeler, yerel halk arasında popüler olan kafe ve restoranlara yakınlıklarıyla biliniyor. Daha sakin ve hesaplı bir konaklama seçeneği arayanlar için uygun olabilir.

Nereleri gezmeliyim?

Üsküp; zengin tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir şehir. Vize uygulamıyor olması ve gezilecek yerlerin birbirine yakınlığı Üsküp’ü tam bir hafta sonu rotası haline getiriyor. Üsküp'te görülmesi gereken başlıca yerler şu şekilde listelenebilir:

Makedonya Meydanı: Üsküp'ün merkezinde yer alan bu meydan, şehrin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Bu büyük meydanda Büyük İskender'e ait atlı bir heykel ve heykelin çevresinde birçok kafe, restoran ve alışveriş merkezi bulunuyor.

Taşköprü (Kamen Most): Vardar Nehri üzerinde yer alan Taşköprü, şehrin ikonik sembollerinden biri. Osmanlı döneminden kalma bu tarihi köprü, Eski Şehir bölgesine (Çarşı) ve modern şehir merkezine yakın bir konumda bulunuyor.

Eski Çarşı: Balkanlar'ın en büyük ve en eski pazarlarından biri olan Eski Çarşı; el sanatları atölyeleri, Osmanlı döneminden kalma tarihi hamamları ve camileri ile şehrin en otantik bölgesi olma özelliğini taşıyor.

Üsküp Kalesi: Şehrin üzerine kurulu olduğu tepede bulunan kalenin yapımı M.S. 6. Yüzyıl’a dayanıyor. Kale içerisinde ve çevresinde, tarihe tanıklık eden kalıntılar ve sergiler bulunuyor.

Mustafa Paşa Camii: 1492 yılında inşa edilen ve Eski Çarşı'da bulunan bu ihtişamlı cami, eşsiz bir Osmanlı mimarisi örneği olmasıyla dikkat çekiyor.

Milli Mücadele Müzesi (VMRO): Makedonya'nın milli mücadelesine adanmış bu müzede tarihi belgeler, fotoğraflar ve eserler sergileniyor.

Holokost Anıt Müzesi: Avrupa'daki en büyük Holokost müzelerinden biri olan bu müzede, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi toplumuna yapılan zulmün belgeleri sergileniyor.

Makedonya Ulusal Müzesi ve Sanat Galerisi: Makedonya'nın kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bu müze oldukça geniş bir koleksiyona sahip.

Matka Kanyonu: Üsküp'ün yaklaşık 15 km batısında yer alan bu doğal güzellik, yürüyüş yapmak ve kano veya tekne turları için popüler bir yer. Aynı zamanda birçok mağara ve Orta Çağ manastırlarını bu muhteşem kanyonda keşfedebilirsiniz.

Bonus: Şehirde iki günden fazla zamanınız varsa seyahatinize Ohri Gölü’nü ve Manastır şehrini eklemeyi düşünebilirsiniz. Üsküp'ten 3 saat gibi kısa bir zamanda kolaylıkla ulaşılabilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ohri Gölü, doğal güzelliği ve tarihi önemi ile mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Nerede, ne yemeliyim?

kültürüne sahip. Türk mutfağına benzer tatlar oldukça fazla. Çocuğunuzla seyahat ediyorsanız ya da yeni lezzetler denemeye açık değilseniz, Üsküp yeme içme konusunda zorlanmayacağınız bir şehir. Şehirde deneyebileceğiniz bazı geleneksel yemekler ise şöyle:

Tavče Gravče: Makedonya'nın ulusal yemeği sayılan bu lezzet, fırında pişirilen baharatlı ve soslu kuru fasulyeden oluşuyor. Genellikle et yemekleriyle birlikte servis ediliyor.

Ajvar: Kırmızı biber, patlıcan ve sarımsak ile yapılan bu sebze ezmesi, Makedonya mutfağının en ünlü mezelerinden biri. Ekmek üzerine sürerek veya ana yemeklerin yanında garnitür olarak tüketiliyor.

Sarma: Lahana veya pazı yapraklarına sarılı pirinç ve kıyma karışımından oluşan sarmalar, kullanılan baharatlar haricinde Türk mutfağıyla benzer lezzetler.

Burek: Yufka hamuru içine peynir, kıyma veya sebze doldurularak yapılan bu geleneksel börek türü, kahvaltıda veya atıştırmalık olarak tüketiliyor.

Kebapçinja: Küçük köfteler şeklinde hazırlanan ve ızgarada pişirilen bu yemek, genellikle soğan ve ekmek eşliğinde servis ediliyor.

Pleskavica: Baharatlı kıymadan yapılan ve hamburger köftesine benzeyen pleskavica, taze sebzeler ve çeşitli soslarla sunuluyor.

Šopska Salata: Domates, salatalık, biber, soğan ve beyaz peynirden oluşan geleneksel Makedonya salatası oldukça popüler ve hemen her yemekle birlikte servis ediliyor.

Rakija: Balkanlara özgü bir meyve distilatı olan rakija, Makedonya'da da popüler bir alkollü içki ve yemeklerden önce veya sonra misafirlere ikram ediliyor.

Geleneksel Makedonya yemeklerinin tadına bakabileceğiniz en iyi mekanlarından biri olan Old City House Restaurant’ı lezzetli yemekleri ve otantik ambiyansı ile gezi listenize mutlaka eklemelisiniz. Üsküp’teki en iyi köftecilerden biri olan Destan Köfte ise mutlaka uğramanız gereken başka bir mekan. Balkanların ünlü tatlısı trileçeyi ise Nexho’da deneyebilirsiniz.

Kiminle gitmeliyim?

İlk defa yurt dışına çıkıyorsanız ya da çocukla ilk defa yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, Üsküp sizin için ideal bir şehir olacaktır. Kültür olarak Türklere çok da yabancı olmayan bu şehri, yeme içme veya yabancı dil problemi yaşamadan kolaylıkla keşfedebilirsiniz. Gezilecek yerlerin birbirine olan yakınlığı ve insanlarının yardımseverliği şehri çocukla gezmenizi daha kolay hale getirecektir. Bununla birlikte Üsküp’ü, partnerinizle veya arkadaş grubunuzla tam bir hafta sonu rotası olarak değerlendirebilirsiniz. Şehir yalnız gezginler için de oldukça güvenli.
32.jpg

Lisedeyken Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosovaya adlı kitabını okumuştum. Pandemiden önceki yıl gitme fırsatım oldu. Üsküpte resimlerini paylaştığın meydan muhteşem gerçekten heykeller oldukça görkemli. Bu heykelleri tamamlamak için ülke ekonomik krize girmiş işcilerin maaşları ödenememiş ve ilk seçimde liderlerini devirmişler. İlk heykelin 100 m ilerisinde 4. murad ın yaptırdığı bir hamam ve çarşı var. Rehberimiz aslında bu heykellerin bu kadar büyük yapılmasının amacının Osmanlı eserlerini gölgede bırakmak olduğunu söylemişti.
Osmanlı eserlerinde zerafet özen ve ilk bakışta görülemeyen anlamlar varken bunlarda sadece ihtişam göze çarpıyor bu bakımdan asla gölgede bırakamaz bana göre.

Biz Kosova dan araç kiralayıp Makedonya ya geçmiştik. Balkanlarda ulaşım ve iletişim kolay türkçe biliyorlar ve çevrede çok fazla Türk var. Özellikle Kosovalılar Türkleri seviyor. Yemekleri özellikle bosna ve kosova da inanılmaz lezzetli.
Üsküpte bir yere girip buranın ünlü yemeği nedir dedik bize 15 cm çapında bir pişi yanında bal getirdiler

verdiğin bilgiler harika çok teşekkür ederim
ya kosavalılar türk değil mi zaten ben öyle biliyorum sanırım cahilliğim gün yüzüne çıktı şuan

Kosovada türkler arnavutlar hatta hırvatlar var. Müslümanlar çoğunlukta hristiyanlarda var. Osmanlı fetih için gitmeden önce gönül erenleri denilen alimleri önden gönderirmiş bunlarsan biri de Saltuka baba onlar halkın gönlünü kazanır müslümanlığı anlatırmış zaman içinde halk müslüman olmaya başladıkça osmanlı orduyla fetih için gelirmiş. Fetihe gelirken mehter marşı çalarlarmış hatta davulun sesi uzaktan hoş gelir sesi buradan geliyormuş.

Bosna hersek te özellikle sırplar müslümanlığı yok etmek için planlı bir şekilde başlangıçta müslümanlarla iyi geçinip kız alıp vermişler. Daha sonra bosna sırp savaşı çıkmış ve inanılmaz soy kırımlar yapılan kanlı bir savaş oldu. Şehirlikte 33 yaş üstünde mezar taşı yok denecek kadar azdı. Adım başında soykırım müzesi var resimlere bakmaya can dayanmıyor. Hatta bosnalılar gençler bu savaşı soykırımı unutmasın diye binaların dışındaki mermi izlerini bile kapatmamışlar. Bosnalılar Türkiye nin savaşta kendilerini yalnız bırakıldıklarını düşündükleri için Türkiye ye biraz kırgınlar. O dönemde Turgut Özal varmış örtülü ödenekten çok ciddi bir yardım yapmış. Onu minnetle anıyorlar. Aslında bir nevi şimdi filistinde olduğu gibi bosna da yalnız bırakılmış.

Kosovalılar dünyanda Türkleri ve müslümanları iyi temsil ettiğini düşündükleri için Erdoğan a hayranlar. Hatta türkiye milli takımı maç kazandığı zaman biz burada konvoy yaparız demişlerdi.

Tika osmanlı eserlerini ve camileri tamir etmiş. Mostar köprüsünü sırplar vurmuş dünyanın 5 büyük mimarı çalışmış yeniden yapamayacaklarını bildirmiş. Tika çelik desteklerle köprüyü onarmış. Köprüyü Mimar Sinan ın çırağı mimar Kemalettin yapmış. Ve her adımında yapılışı ile ilgili ilginç bilgiler var.

[nscckts]

Lisedeyken Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosovaya adlı kitabını okumuştum. Pandemiden önceki yıl gitme fırsatım oldu. Üsküpte resimlerini paylaştığın meydan muhteşem gerçekten heykeller oldukça görkemli. Bu heykelleri tamamlamak için ülke ekonomik krize girmiş işcilerin maaşları ödenememiş ve ilk seçimde liderlerini devirmişler. İlk heykelin 100 m ilerisinde 4. murad ın yaptırdığı bir hamam ve çarşı var. Rehberimiz aslında bu heykellerin bu kadar büyük yapılmasının amacının Osmanlı eserlerini gölgede bırakmak olduğunu söylemişti.
Osmanlı eserlerinde zerafet özen ve ilk bakışta görülemeyen anlamlar varken bunlarda sadece ihtişam göze çarpıyor bu bakımdan asla gölgede bırakamaz bana göre.

Biz Kosova dan araç kiralayıp Makedonya ya geçmiştik. Balkanlarda ulaşım ve iletişim kolay türkçe biliyorlar ve çevrede çok fazla Türk var. Özellikle Kosovalılar Türkleri seviyor. Yemekleri özellikle bosna ve kosova da inanılmaz lezzetli.
Üsküpte bir yere girip buranın ünlü yemeği nedir dedik bize 15 cm çapında bir pişi yanında bal getirdiler

verdiğin bilgiler harika çok teşekkür ederim
ya kosavalılar türk değil mi zaten ben öyle biliyorum sanırım cahilliğim gün yüzüne çıktı şuan

Kosovada türkler arnavutlar hatta hırvatlar var. Müslümanlar çoğunlukta hristiyanlarda var. Osmanlı fetih için gitmeden önce gönül erenleri denilen alimleri önden gönderirmiş bunlarsan biri de Saltuka baba onlar halkın gönlünü kazanır müslümanlığı anlatırmış zaman içinde halk müslüman olmaya başladıkça osmanlı orduyla fetih için gelirmiş. Fetihe gelirken mehter marşı çalarlarmış hatta davulun sesi uzaktan hoş gelir sesi buradan geliyormuş.

Bosna hersek te özellikle sırplar müslümanlığı yok etmek için planlı bir şekilde başlangıçta müslümanlarla iyi geçinip kız alıp vermişler. Daha sonra bosna sırp savaşı çıkmış ve inanılmaz soy kırımlar yapılan kanlı bir savaş oldu. Şehirlikte 33 yaş üstünde mezar taşı yok denecek kadar azdı. Adım başında soykırım müzesi var resimlere bakmaya can dayanmıyor. Hatta bosnalılar gençler bu savaşı soykırımı unutmasın diye binaların dışındaki mermi izlerini bile kapatmamışlar. Bosnalılar Türkiye nin savaşta kendilerini yalnız bırakıldıklarını düşündükleri için Türkiye ye biraz kırgınlar. O dönemde Turgut Özal varmış örtülü ödenekten çok ciddi bir yardım yapmış. Onu minnetle anıyorlar. Aslında bir nevi şimdi filistinde olduğu gibi bosna da yalnız bırakılmış.

Kosovalılar dünyanda Türkleri ve müslümanları iyi temsil ettiğini düşündükleri için Erdoğan a hayranlar. Hatta türkiye milli takımı maç kazandığı zaman biz burada konvoy yaparız demişlerdi.

Tika osmanlı eserlerini ve camileri tamir etmiş. Mostar köprüsünü sırplar vurmuş dünyanın 5 büyük mimarı çalışmış yeniden yapamayacaklarını bildirmiş. Tika çelik desteklerle köprüyü onarmış. Köprüyü Mimar Sinan ın çırağı mimar Kemalettin yapmış. Ve her adımında yapılışı ile ilgili ilginç bilgiler var.

harikasın çok teşekkür ederim bilgiler için

instagramda denk geldim geçen gün , oraya gezmeye gidiyor türkler
cafede bir kadına hep türkiye türkçesi konuşuluyor şaşırdık diyorlar
kadın türkiye değil türk türkçesi ! diyor

dedim helal olsun ablaaaaa

valla benimde ayıbım türkleri çoğumuz tanımıyoruz dağılmışız kopmuşuz ne acı ...

[Ametist]

verdiğin bilgiler harika çok teşekkür ederim
ya kosavalılar türk değil mi zaten ben öyle biliyorum sanırım cahilliğim gün yüzüne çıktı şuan

Kosovada türkler arnavutlar hatta hırvatlar var. Müslümanlar çoğunlukta hristiyanlarda var. Osmanlı fetih için gitmeden önce gönül erenleri denilen alimleri önden gönderirmiş bunlarsan biri de Saltuka baba onlar halkın gönlünü kazanır müslümanlığı anlatırmış zaman içinde halk müslüman olmaya başladıkça osmanlı orduyla fetih için gelirmiş. Fetihe gelirken mehter marşı çalarlarmış hatta davulun sesi uzaktan hoş gelir sesi buradan geliyormuş.

Bosna hersek te özellikle sırplar müslümanlığı yok etmek için planlı bir şekilde başlangıçta müslümanlarla iyi geçinip kız alıp vermişler. Daha sonra bosna sırp savaşı çıkmış ve inanılmaz soy kırımlar yapılan kanlı bir savaş oldu. Şehirlikte 33 yaş üstünde mezar taşı yok denecek kadar azdı. Adım başında soykırım müzesi var resimlere bakmaya can dayanmıyor. Hatta bosnalılar gençler bu savaşı soykırımı unutmasın diye binaların dışındaki mermi izlerini bile kapatmamışlar. Bosnalılar Türkiye nin savaşta kendilerini yalnız bırakıldıklarını düşündükleri için Türkiye ye biraz kırgınlar. O dönemde Turgut Özal varmış örtülü ödenekten çok ciddi bir yardım yapmış. Onu minnetle anıyorlar. Aslında bir nevi şimdi filistinde olduğu gibi bosna da yalnız bırakılmış.

Kosovalılar dünyanda Türkleri ve müslümanları iyi temsil ettiğini düşündükleri için Erdoğan a hayranlar. Hatta türkiye milli takımı maç kazandığı zaman biz burada konvoy yaparız demişlerdi.

Tika osmanlı eserlerini ve camileri tamir etmiş. Mostar köprüsünü sırplar vurmuş dünyanın 5 büyük mimarı çalışmış yeniden yapamayacaklarını bildirmiş. Tika çelik desteklerle köprüyü onarmış. Köprüyü Mimar Sinan ın çırağı mimar Kemalettin yapmış. Ve her adımında yapılışı ile ilgili ilginç bilgiler var.

harikasın çok teşekkür ederim bilgiler için

instagramda denk geldim geçen gün , oraya gezmeye gidiyor türkler
cafede bir kadına hep türkiye türkçesi konuşuluyor şaşırdık diyorlar
kadın türkiye değil türk türkçesi ! diyor

dedim helal olsun ablaaaaa

valla benimde ayıbım türkleri çoğumuz tanımıyoruz dağılmışız kopmuşuz ne acı ...

Evet özellikle Üsküp te Türkçe konuşan çok fazla vardı gezmek için gelen Türklerde çok fazlaydı.

Bosna insanın içini acıtıyor. Bir kasvet hüzün var insanlarda savaşın ne kötü bir şey olduğunu iliklerine kadar hissediyorsun.
Mesela cafe ve restorantlarda sigara içmek serbest insanlar hem mutsuz hem de savaş zamanı keskin nişancı sırplar insanların sigara ışığından Bosnalıları resmen avlamışlar. Avrupadan para karşılığı yani bir spor gibi insan avına gelmişler. Yine müslümanlığı unutturma politikarından biri olarak bosna hersek 4 ay müslüman, 4 ay Hırvat ve 4 ay Sırp lider tarafından yönetiliyor. Ekonomi gelişemediği için gençler Avrupa’ya göç ediyor ve ne yazık ki büyük oranda dejenere olmuş durumdalar.

[Ametist]

Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosova ya kitabını okuyabilirsin. Birkaç tane daha kitabı vardı ama adını hatırlayamadım. Balkanlar hep hayalimdi sempozyumlarla kısmet oldu. İlk fırsatta eşimle gitmek istiyorum. Son gittiğimde euro 4,5 tl idi ki o zaman hızlı yükseldiği bir dönemdi. Bilet hariç 150 euroya extra harcama yapmazsan gidip gelebiliyordun. Ben çanta parfüm ömer e birşeyler almıştım

[nscckts]

Kosovada türkler arnavutlar hatta hırvatlar var. Müslümanlar çoğunlukta hristiyanlarda var. Osmanlı fetih için gitmeden önce gönül erenleri denilen alimleri önden gönderirmiş bunlarsan biri de Saltuka baba onlar halkın gönlünü kazanır müslümanlığı anlatırmış zaman içinde halk müslüman olmaya başladıkça osmanlı orduyla fetih için gelirmiş. Fetihe gelirken mehter marşı çalarlarmış hatta davulun sesi uzaktan hoş gelir sesi buradan geliyormuş.

Bosna hersek te özellikle sırplar müslümanlığı yok etmek için planlı bir şekilde başlangıçta müslümanlarla iyi geçinip kız alıp vermişler. Daha sonra bosna sırp savaşı çıkmış ve inanılmaz soy kırımlar yapılan kanlı bir savaş oldu. Şehirlikte 33 yaş üstünde mezar taşı yok denecek kadar azdı. Adım başında soykırım müzesi var resimlere bakmaya can dayanmıyor. Hatta bosnalılar gençler bu savaşı soykırımı unutmasın diye binaların dışındaki mermi izlerini bile kapatmamışlar. Bosnalılar Türkiye nin savaşta kendilerini yalnız bırakıldıklarını düşündükleri için Türkiye ye biraz kırgınlar. O dönemde Turgut Özal varmış örtülü ödenekten çok ciddi bir yardım yapmış. Onu minnetle anıyorlar. Aslında bir nevi şimdi filistinde olduğu gibi bosna da yalnız bırakılmış.

Kosovalılar dünyanda Türkleri ve müslümanları iyi temsil ettiğini düşündükleri için Erdoğan a hayranlar. Hatta türkiye milli takımı maç kazandığı zaman biz burada konvoy yaparız demişlerdi.

Tika osmanlı eserlerini ve camileri tamir etmiş. Mostar köprüsünü sırplar vurmuş dünyanın 5 büyük mimarı çalışmış yeniden yapamayacaklarını bildirmiş. Tika çelik desteklerle köprüyü onarmış. Köprüyü Mimar Sinan ın çırağı mimar Kemalettin yapmış. Ve her adımında yapılışı ile ilgili ilginç bilgiler var.

harikasın çok teşekkür ederim bilgiler için

instagramda denk geldim geçen gün , oraya gezmeye gidiyor türkler
cafede bir kadına hep türkiye türkçesi konuşuluyor şaşırdık diyorlar
kadın türkiye değil türk türkçesi ! diyor

dedim helal olsun ablaaaaa

valla benimde ayıbım türkleri çoğumuz tanımıyoruz dağılmışız kopmuşuz ne acı ...

Evet özellikle Üsküp te Türkçe konuşan çok fazla vardı gezmek için gelen Türklerde çok fazlaydı.

Bosna insanın içini acıtıyor. Bir kasvet hüzün var insanlarda savaşın ne kötü bir şey olduğunu iliklerine kadar hissediyorsun.
Mesela cafe ve restorantlarda sigara içmek serbest insanlar hem mutsuz hem de savaş zamanı keskin nişancı sırplar insanların sigara ışığından Bosnalıları resmen avlamışlar. Avrupadan para karşılığı yani bir spor gibi insan avına gelmişler. Yine müslümanlığı unutturma politikarından biri olarak bosna hersek 4 ay müslüman, 4 ay Hırvat ve 4 ay Sırp lider tarafından yönetiliyor. Ekonomi gelişemediği için gençler Avrupa’ya göç ediyor ve ne yazık ki büyük oranda dejenere olmuş durumdalar.

bosna denince benim aklıma ilk gelen 9-10 yaşlarımda takvim yaprağında okuduğum sırpların bosna hersekde elinde balonu olan küçük kız çocuğunu nasıl öldürdüğünün ayrıntısıyla yazılmış okuduğum o yaprak geliyor
günlerce çok ağlamış haftalarca kendime gelememiş üzüntüden hastalanmıştım kurdeşen gibi vücudum hastalık dökmüştü ve ateşim çıkmıştı şimdi yazarken bile aşırı ürperdim ve çok duygulandım

sırpların vahşiliği zaten dünyaca bilinir ayrıca dünyanın müslümanlara karşı hıncı zaten malum... orada neler oldu tahmin edebiliyorum keşke kötüler kötüleri bulsa...

o psikoloji o travma üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin oradan silinmez gen yoluyla aktarılmış havasına betonuna toprağına karışmış ...

[nscckts]

Yavuz Bülent Bakiler in Üsküpten Kosova ya kitabını okuyabilirsin. Birkaç tane daha kitabı vardı ama adını hatırlayamadım. Balkanlar hep hayalimdi sempozyumlarla kısmet oldu. İlk fırsatta eşimle gitmek istiyorum. Son gittiğimde euro 4,5 tl idi ki o zaman hızlı yükseldiği bir dönemdi. Bilet hariç 150 euroya extra harcama yapmazsan gidip gelebiliyordun. Ben çanta parfüm ömer e birşeyler almıştım

alınacak kitaplar listesine ekledim

çok istiyorum gitmeyi umarım kısmet olur

[Ametist]

harikasın çok teşekkür ederim bilgiler için

instagramda denk geldim geçen gün , oraya gezmeye gidiyor türkler
cafede bir kadına hep türkiye türkçesi konuşuluyor şaşırdık diyorlar
kadın türkiye değil türk türkçesi ! diyor

dedim helal olsun ablaaaaa

valla benimde ayıbım türkleri çoğumuz tanımıyoruz dağılmışız kopmuşuz ne acı ...

Evet özellikle Üsküp te Türkçe konuşan çok fazla vardı gezmek için gelen Türklerde çok fazlaydı.

Bosna insanın içini acıtıyor. Bir kasvet hüzün var insanlarda savaşın ne kötü bir şey olduğunu iliklerine kadar hissediyorsun.
Mesela cafe ve restorantlarda sigara içmek serbest insanlar hem mutsuz hem de savaş zamanı keskin nişancı sırplar insanların sigara ışığından Bosnalıları resmen avlamışlar. Avrupadan para karşılığı yani bir spor gibi insan avına gelmişler. Yine müslümanlığı unutturma politikarından biri olarak bosna hersek 4 ay müslüman, 4 ay Hırvat ve 4 ay Sırp lider tarafından yönetiliyor. Ekonomi gelişemediği için gençler Avrupa’ya göç ediyor ve ne yazık ki büyük oranda dejenere olmuş durumdalar.

bosna denince benim aklıma ilk gelen 9-10 yaşlarımda takvim yaprağında okuduğum sırpların bosna hersekde elinde balonu olan küçük kız çocuğunu nasıl öldürdüğünün ayrıntısıyla yazılmış okuduğum o yaprak geliyor
günlerce çok ağlamış haftalarca kendime gelememiş üzüntüden hastalanmıştım kurdeşen gibi vücudum hastalık dökmüştü ve ateşim çıkmıştı şimdi yazarken bile aşırı ürperdim ve çok duygulandım

sırpların vahşiliği zaten dünyaca bilinir ayrıca dünyanın müslümanlara karşı hıncı zaten malum... orada neler oldu tahmin edebiliyorum keşke kötüler kötüleri bulsa...

o psikoloji o travma üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin oradan silinmez gen yoluyla aktarılmış havasına betonuna toprağına karışmış ...

Gerçekten havasına betonuna karışmış. İnanılmaz yeşil yemyeşil bir ülke çok güzel ferah ama bir mutsuzluk var. Hamile kadınların karınlarını yarıp çocuklarını camdan atmışlar. Genç kadınlara tecavüz edip hamile bırakmışlar o kadınların büyük çoğunluğu intihar etmiş. Açlık sefaleti silahsızlığı yalnızlığı dibine kadar yaşamışlar. Birkaç gün sonra o müzelere giremedim kalbim patlayacak gibi oluyordu. Sanırım 92-93 yıllarındaydı bizler çocuktuk orada neler olmuş haberlerde kısaca görürdük ama ciddiyetini bilemezdik. Okullar evler hastaneler bilerek bombalanmış ve dünya seyretmiş. Aliya İzzetbegoviç tek başına sağ kalan bir avuç gençle vatanını savunmuş.

Bütün avrupa nın Nato nun gözleri önümde Srebrenitza katliamı yapılmış. Sanırım tekrar okuyamam bile.

[nscckts]

Evet özellikle Üsküp te Türkçe konuşan çok fazla vardı gezmek için gelen Türklerde çok fazlaydı.

Bosna insanın içini acıtıyor. Bir kasvet hüzün var insanlarda savaşın ne kötü bir şey olduğunu iliklerine kadar hissediyorsun.
Mesela cafe ve restorantlarda sigara içmek serbest insanlar hem mutsuz hem de savaş zamanı keskin nişancı sırplar insanların sigara ışığından Bosnalıları resmen avlamışlar. Avrupadan para karşılığı yani bir spor gibi insan avına gelmişler. Yine müslümanlığı unutturma politikarından biri olarak bosna hersek 4 ay müslüman, 4 ay Hırvat ve 4 ay Sırp lider tarafından yönetiliyor. Ekonomi gelişemediği için gençler Avrupa’ya göç ediyor ve ne yazık ki büyük oranda dejenere olmuş durumdalar.

bosna denince benim aklıma ilk gelen 9-10 yaşlarımda takvim yaprağında okuduğum sırpların bosna hersekde elinde balonu olan küçük kız çocuğunu nasıl öldürdüğünün ayrıntısıyla yazılmış okuduğum o yaprak geliyor
günlerce çok ağlamış haftalarca kendime gelememiş üzüntüden hastalanmıştım kurdeşen gibi vücudum hastalık dökmüştü ve ateşim çıkmıştı şimdi yazarken bile aşırı ürperdim ve çok duygulandım

sırpların vahşiliği zaten dünyaca bilinir ayrıca dünyanın müslümanlara karşı hıncı zaten malum... orada neler oldu tahmin edebiliyorum keşke kötüler kötüleri bulsa...

o psikoloji o travma üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin oradan silinmez gen yoluyla aktarılmış havasına betonuna toprağına karışmış ...

Gerçekten havasına betonuna karışmış. İnanılmaz yeşil yemyeşil bir ülke çok güzel ferah ama bir mutsuzluk var. Hamile kadınların karınlarını yarıp çocuklarını camdan atmışlar. Genç kadınlara tecavüz edip hamile bırakmışlar o kadınların büyük çoğunluğu intihar etmiş. Açlık sefaleti silahsızlığı yalnızlığı dibine kadar yaşamışlar. Birkaç gün sonra o müzelere giremedim kalbim patlayacak gibi oluyordu. Sanırım 92-93 yıllarındaydı bizler çocuktuk orada neler olmuş haberlerde kısaca görürdük ama ciddiyetini bilemezdik. Okullar evler hastaneler bilerek bombalanmış ve dünya seyretmiş. Aliya İzzetbegoviç tek başına sağ kalan bir avuç gençle vatanını savunmuş.

Bütün avrupa nın Nato nun gözleri önümde Srebrenitza katliamı yapılmış. Sanırım tekrar okuyamam bile.

natoda işine gelene gözü görüyor işine gelmeyene uyku modunda...

haberlerde bize gösterildiği kadarını biliyoruz bosna halkı da her şeyi biliyoruz ama gitmedik sanıyorsa , düşünsene orada acı içinde kardeşlerimiz gelecek diye bekliyorlar ama gelen giden yok halbuki bizim burada bunlardan haberimiz yok...