29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
19.04.1925
KN: 17.03.1981 - 2429
RG: 19.03.1981 - 17284
29 Ekim’in bayram olarak kabulü.
Bayram 28 Ekim günü saat 13.00’te başlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir.
Padişah, şah, kral, hakan, imparator, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" adı verilmiştir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız, tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde ülkeyi yöneten kişiye yardımcı olması için meclis kurulurdu. Meclis üyeleri halkın isteklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimi ise "meşrutiyet"tir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devleti'nde 1876 ve 1908 yıllarında olmak üzere iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.
İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te I. Dünya Savaşı başlamıştır. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri ile birlikte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlanmış ve Osmanlı topraklarıİngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edilmeye başlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için devletinin bir gemisi ile Samsun'a gönderilmiştir. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenlemiş ve "Tek bir egemenlik var, o da milli egemenliktir. Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcilerini 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplamıştır. Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı 'Meclis Başkanı' seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş, omuz omuza mücadele etmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırmıştır. Padişah Vahdettin, 'vatan haini' ilan edilmiş ve yurdu terk etmiştir.
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCBve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos'ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim'de Ankara, başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırmış ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir.
29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devleti'nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır.
Cumhuriyette, Atatürk'ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.
Cumhuriyet Bayramı
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Cumhuriyet öncesi
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir.
Padişah, şah, kral, hakan, imparator, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" adı verilmiştir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız, tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde ülkeyi yöneten kişiye yardımcı olması için meclis kurulurdu. Meclis üyeleri halkın isteklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimi ise "meşrutiyet"tir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devleti'nde 1876 ve 1908 yıllarında olmak üzere iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.
İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te I. Dünya Savaşı başlamıştır. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri ile birlikte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlanmış ve Osmanlı topraklarıİngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edilmeye başlamıştır.
Cumhuriyetin ilanı
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için devletinin bir gemisi ile Samsun'a gönderilmiştir. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenlemiş ve "Tek bir egemenlik var, o da milli egemenliktir. Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcilerini 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplamıştır. Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı 'Meclis Başkanı' seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş, omuz omuza mücadele etmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırmıştır. Padişah Vahdettin, 'vatan haini' ilan edilmiş ve yurdu terk etmiştir.
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCBve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos'ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim'de Ankara, başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırmış ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir.
29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devleti'nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır.
Cumhuriyette, Atatürk'ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.
Bayram kabul edilmesi
29 Ekim 1923'te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası)’nda yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiştir. Aynı gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlanmıştır.
2 Şubat 1925'te, Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan'da karara bağlanmıştır. 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.
KN: 17.03.1981 - 2429
RG: 19.03.1981 - 17284
29 Ekim’in bayram olarak kabulü.
Bayram 28 Ekim günü saat 13.00’te başlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir.
Padişah, şah, kral, hakan, imparator, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" adı verilmiştir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız, tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde ülkeyi yöneten kişiye yardımcı olması için meclis kurulurdu. Meclis üyeleri halkın isteklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimi ise "meşrutiyet"tir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devleti'nde 1876 ve 1908 yıllarında olmak üzere iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.
İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te I. Dünya Savaşı başlamıştır. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri ile birlikte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlanmış ve Osmanlı topraklarıİngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edilmeye başlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için devletinin bir gemisi ile Samsun'a gönderilmiştir. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenlemiş ve "Tek bir egemenlik var, o da milli egemenliktir. Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcilerini 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplamıştır. Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı 'Meclis Başkanı' seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş, omuz omuza mücadele etmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırmıştır. Padişah Vahdettin, 'vatan haini' ilan edilmiş ve yurdu terk etmiştir.
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCBve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos'ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim'de Ankara, başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırmış ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir.
29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devleti'nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır.
Cumhuriyette, Atatürk'ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.
Cumhuriyet Bayramı
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.
Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.
Cumhuriyet öncesi
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir.
Padişah, şah, kral, hakan, imparator, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" adı verilmiştir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız, tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde ülkeyi yöneten kişiye yardımcı olması için meclis kurulurdu. Meclis üyeleri halkın isteklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimi ise "meşrutiyet"tir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devleti'nde 1876 ve 1908 yıllarında olmak üzere iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.
İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te I. Dünya Savaşı başlamıştır. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri ile birlikte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlanmış ve Osmanlı topraklarıİngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edilmeye başlamıştır.
Cumhuriyetin ilanı
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için devletinin bir gemisi ile Samsun'a gönderilmiştir. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenlemiş ve "Tek bir egemenlik var, o da milli egemenliktir. Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcilerini 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplamıştır. Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı 'Meclis Başkanı' seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş, omuz omuza mücadele etmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırmıştır. Padişah Vahdettin, 'vatan haini' ilan edilmiş ve yurdu terk etmiştir.
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCBve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos'ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim'de Ankara, başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırmış ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir.
29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devleti'nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır.
Cumhuriyette, Atatürk'ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.
Bayram kabul edilmesi
29 Ekim 1923'te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası)’nda yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiştir. Aynı gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlanmıştır.
2 Şubat 1925'te, Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan'da karara bağlanmıştır. 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Dünyanın en önemli liderleri arasında gösterilen ve yaptıklarıyla birçok medeniyete yol göstermiş olan Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti’dir. Takvimler 29 Ekim 1923’ü gösterirken başarılı bir liderlik örneği göstermiş olan Atatürk’ün hayat boyu, tüm zorluklara nasıl göğüs gerdiğinin göstergesi olacak sözleri ve Cumhuriyet’in ilanı sürecinde yaşananları sizler için derledik.Zorluklarla ve engellerle dolu dönem...
Cumhuriyet, 1923 yılında ilan edilmiş olsa da cumhuriyetin temelleri 1920’de kurulan TBMM ile atıldı. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclisin şartları ve yapması gerekenler bakımından, cumhuriyetin ilanı olan 1923 tarihine kadar zor bir dönemden geçildi. İşgal altında olan bir ülkenin kurtulması için verilen Kurtuluş Savaşı’nın yanı sıra eski rejimi kaybetmek istemeyen zihniyete karşı da fiziki ve psikolojik bir savaş süreci etkin oldu.
Lozan ve Sonrası
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti.
Yasa Tasarısıyla Cumhuriyet Rejimine Giden Yol
Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim gecesi arkadaşlarına sorunun çözümüne ilişkin düşüncelerini açıkladı. İsmet İnönü ile beraber o gece devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırladı. Mustafa Kemal Paşa milletvekilleri ile bir bir görüşerek, hazırladıkları kanun tasarısı ile ilgili düşüncelerini öğrendi. Bu tasarıda “Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletindir ve Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir” gibi hükümler yer alıyordu.
Egemenlik Kayıtsız, Şartsız Milletindir
Saltanatın kaldırılması ve Lozan antlaşmasının yapılmasından sonra, TBMM’de en çok tartışılan konulardan biri, belki de en büyüğü yeni kurulan devletin niteliği sorunuydu. Bu yüzden yeni devlet rejiminin bir an evvel açık bir şekilde belirlenmesi gerekiyordu. Cumhuriyetin ilânı ile “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor, demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu.
“Yaşasın Cumhuriyet” Sesleri
Ülkemizde Cumhuriyet, Mustafa Kemal Paşa’nın 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştirerek hazırlayıp, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclis’ine sunduğu kanun tasarısının milletvekillerince kabul edilmesi sonucu “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri altında uzun süren alkışlar içerisinde kabul edildi.
Türk Ulusu Büyüktür
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak birçok alanda yapmış olduğu çalışmalar ile beraber, birçok konuda da Türk Milletine yol gösterici sayısız sözler söyleyerek, milletimizin en büyük yol göstericisi olmuştur. Bu unutulmaz sözlerinden biri “Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır…” olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Mesut, Muvaffak ve Muzaffer Olacaktır
Atatürk’ün siyasal alanda yaptığı devrimlerden bir tanesi olan cumhuriyetin ilanı ile artık Türk milleti kendi yönetim şeklini de tamamen değiştirmiş bulunmaktaydı. 29 Ekim tarihinde anayasanın bu konuya ilişkin ilgili maddeleri değiştirilerek ülkenin yeni yönetim şekli de cumhuriyet olarak şekillendirilmiştir. Oy birliği ile Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanlığına seçilerek, ilk cumhurbaşkanı olmuş ve kürsüye çıkarak şöyle demiştir: "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır".
101 Top ile Kutlama
Zorluklarla, engellerle dolu bir yolun ardından kurulan ve 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet rejimi atılan 101 top ile, 1924 yılında ise şenliklerle kutlanmıştır. 2 Şubat 1925’te, Dışişleri Bakanlığı’nca düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan’da karara bağlanmıştır. 19 Nisan’da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925’ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.
Ey Yükselen Yeni Nesil! İstikbal Sizsiniz
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ekim 1923 yılında Türkiye’nin yönetim biçimi olarak Cumhuriyet’i ilan ettikten sonraki unutulmaz sözlerinden biri “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. olmuştur.
Cumhuriyet, 1923 yılında ilan edilmiş olsa da cumhuriyetin temelleri 1920’de kurulan TBMM ile atıldı. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclisin şartları ve yapması gerekenler bakımından, cumhuriyetin ilanı olan 1923 tarihine kadar zor bir dönemden geçildi. İşgal altında olan bir ülkenin kurtulması için verilen Kurtuluş Savaşı’nın yanı sıra eski rejimi kaybetmek istemeyen zihniyete karşı da fiziki ve psikolojik bir savaş süreci etkin oldu.
Lozan ve Sonrası
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti.
Yasa Tasarısıyla Cumhuriyet Rejimine Giden Yol
Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim gecesi arkadaşlarına sorunun çözümüne ilişkin düşüncelerini açıkladı. İsmet İnönü ile beraber o gece devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırladı. Mustafa Kemal Paşa milletvekilleri ile bir bir görüşerek, hazırladıkları kanun tasarısı ile ilgili düşüncelerini öğrendi. Bu tasarıda “Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletindir ve Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir” gibi hükümler yer alıyordu.
Egemenlik Kayıtsız, Şartsız Milletindir
Saltanatın kaldırılması ve Lozan antlaşmasının yapılmasından sonra, TBMM’de en çok tartışılan konulardan biri, belki de en büyüğü yeni kurulan devletin niteliği sorunuydu. Bu yüzden yeni devlet rejiminin bir an evvel açık bir şekilde belirlenmesi gerekiyordu. Cumhuriyetin ilânı ile “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor, demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu.
“Yaşasın Cumhuriyet” Sesleri
Ülkemizde Cumhuriyet, Mustafa Kemal Paşa’nın 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştirerek hazırlayıp, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclis’ine sunduğu kanun tasarısının milletvekillerince kabul edilmesi sonucu “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri altında uzun süren alkışlar içerisinde kabul edildi.
Türk Ulusu Büyüktür
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak birçok alanda yapmış olduğu çalışmalar ile beraber, birçok konuda da Türk Milletine yol gösterici sayısız sözler söyleyerek, milletimizin en büyük yol göstericisi olmuştur. Bu unutulmaz sözlerinden biri “Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır…” olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Mesut, Muvaffak ve Muzaffer Olacaktır
Atatürk’ün siyasal alanda yaptığı devrimlerden bir tanesi olan cumhuriyetin ilanı ile artık Türk milleti kendi yönetim şeklini de tamamen değiştirmiş bulunmaktaydı. 29 Ekim tarihinde anayasanın bu konuya ilişkin ilgili maddeleri değiştirilerek ülkenin yeni yönetim şekli de cumhuriyet olarak şekillendirilmiştir. Oy birliği ile Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanlığına seçilerek, ilk cumhurbaşkanı olmuş ve kürsüye çıkarak şöyle demiştir: "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır".
101 Top ile Kutlama
Zorluklarla, engellerle dolu bir yolun ardından kurulan ve 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet rejimi atılan 101 top ile, 1924 yılında ise şenliklerle kutlanmıştır. 2 Şubat 1925’te, Dışişleri Bakanlığı’nca düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan’da karara bağlanmıştır. 19 Nisan’da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925’ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.
Ey Yükselen Yeni Nesil! İstikbal Sizsiniz
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ekim 1923 yılında Türkiye’nin yönetim biçimi olarak Cumhuriyet’i ilan ettikten sonraki unutulmaz sözlerinden biri “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. olmuştur.
0
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Yurdumuza alçakları uğratmamak gibi bir KAVGAMIZ... Yurdumuzu, milletimizi özümüzden çok sevmek gibi bir SEVDAMIZ...
Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet müdafaa ve muhafaza etmek gibi bir VAZİFEMİZ var..
Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet müdafaa ve muhafaza etmek gibi bir VAZİFEMİZ var..
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
- Ametist
- Moderatör
- İfadeler: 12666
- Mesajlar: 4207
- Kayıt: 08 Oca 2023, 12:53
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2488 kez
- Teşekkür edildi: 2448 kez
- Burç:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Bizde üniversitede İstiklalden İstikbale Cumhuriyetin 100. yılı sergisi yaptık. her bölüm kendi içinde yaptıklarını sergiledi. Özellikle web tasarım ve grafik tasarım bölümleri temayı tasarımları ile güzel anlattılar.
bende öğrencilerimle katıldım rektör hoca projeleri çok beğendi ve gerçekten ilgilendi. Üniversite gazetesi öğrencilerle röportaj yaptı. öğrenciler çok mutlu oldu. vay be üniversitenin en başı mı şimdi bizim çalışmalarımıza değer veren dediler bütün bunlar beni de çok mutlu etti
eklediğim tabloları güzel sanatlar dersinde yaptırıyorum.
bende öğrencilerimle katıldım rektör hoca projeleri çok beğendi ve gerçekten ilgilendi. Üniversite gazetesi öğrencilerle röportaj yaptı. öğrenciler çok mutlu oldu. vay be üniversitenin en başı mı şimdi bizim çalışmalarımıza değer veren dediler bütün bunlar beni de çok mutlu etti
eklediğim tabloları güzel sanatlar dersinde yaptırıyorum.
Kader, gayrete aşıktır
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
müükeeemmmeeel bayıldım çok güzel olmuş resmen sanat eseri kusursuzAmetist yazdı: ↑25 Eki 2023, 14:18Bizde üniversitede İstiklalden İstikbale Cumhuriyetin 100. yılı sergisi yaptık. her bölüm kendi içinde yaptıklarını sergiledi. Özellikle web tasarım ve grafik tasarım bölümleri temayı tasarımları ile güzel anlattılar.
bende öğrencilerimle katıldım rektör hoca projeleri çok beğendi ve gerçekten ilgilendi. Üniversite gazetesi öğrencilerle röportaj yaptı. öğrenciler çok mutlu oldu. vay be üniversitenin en başı mı şimdi bizim çalışmalarımıza değer veren dediler bütün bunlar beni de çok mutlu etti
eklediğim tabloları güzel sanatlar dersinde yaptırıyorum.
bu proje için bende sana çok teşekkür ederim iyi ki varsın ,herkese hep böyle aydın kişilerle aydınlık yolda yürümek nasip olsun
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
10. yıl marşı gibi derinden bir marş bekliyorum ben hala 100. yıla yakışan
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
- nscckts
- Site Admin
- İfadeler: 42823
- Mesajlar: 17070
- Kayıt: 25 Ara 2022, 22:53
- Konum: Gaziantep
- Ruh hali:
- Teşekkür etti: 2173 kez
- Teşekkür edildi: 7749 kez
- Burç:
- İletişim:
Re: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
https://www.instagram.com/reel/Cy1NRzOo ... BiNWFlZA==
Norm endere 100.yıla özel yaptığı bu harika marş için teşekkür ederim
Norm endere 100.yıla özel yaptığı bu harika marş için teşekkür ederim
Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden sorumludur.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj